Söz gümüş diye mi sükutlarda dolaştık?
Bir bayramı daha yine coşkusuzca kutlaştık..
Hani seksen üç yıl evvelki emsalsiz haz?
Geçmişimizi düşünmek istemiyor muyuz biraz?
Kurtuluş gününü kutlarken bir şehrin
Nemelazımcı bir edayla bakar hemşehrim
Dünler mi çok uzaklaştı, yarınlar mı gelmez acaba?
Dün yaşananlar bir daha gelirse nasıl bakarız icaba?
Ne mutluluklar gerçek, ne coşkular doyumsuz
Nasıl geldik bu hale, robotlaştık duygusuz?
Hani tek yürek olduğumuz zamanlar?
Hani çocuklarımıza bırakacaktık aydınlık yarınlar? ! ...
Verecek nemiz kaldı, neyi aşıladık biz?
Olabilirler mi huzurlu atarisiz sidisiz?
Ne saygıyı tam verdik, ne sevgiyi deliksiz!
Ne inanca vakit kaldı, ne güvene şüphesiz
Törpülenmemiş umutlar yaşamalı çocuklar
Yoksa yarın sessiz kutlanan bir bayramın figüranı olacaklar.
Kayıt Tarihi : 30.10.2006 20:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bir yandan kendi tarihimizden utanarak kactik..
Bir yandan din adina orta caga taikilip kaldik
gecmis ile gelecek, bati ile dogu arasinda kaldik...
medeniyet denilen batili tek disi kalmis canavara yem olduk,
kendi kahramanlarimizi önümüze duvar gibi engel kurduk...
sasirip rotamizi belirsizlik ortaminda kaybolduk,
ne gelecegimize isik tuttuk, ne cocuklarimiza örnek olduk!...
- baska ne diyebilirim ki, dost.. deli aklimla ancak bu sekilde sacmalayabildim ancak.. Sevgiyle.
Hayat bazen garip olaylara gebedir. Maraş'a Fransızlar girip, ortasında bir kadının çarşafına el uzatınca, Maraş'ın kurtuluş destanı yazılmıştı.
O destanı yazanların kalbindeki kurtuluş, namusa uzanan el olarak tanımladıklarına karşı ölüm pahasına yapılmıştı.
Ülkemizde batıcılık harekâtının yıktığı umutlar halkın uzun zaman bocalamasına neden oldu? Neler oluyor?
Savaşarak kurtardığımız ülkenin, yaşamı, anlayışı ve hedefleri, savaş verdiği ülkelerin yaşam ve anlayışlarına uygun hale dönüşmeye başladıkça, halkın umuda şaşkınlıkları çoğaldı.
Şimdi ise, nötrlük var...
Artık umut yok. Değerler kaybolmuş.
Hele şu aralar tek bir umudu var çoğunluğun. Bir an önce AB'ye girerek, Avrupa ülkelerinde rahatça dolaşabilmek, oralarda kimliğiyle gezebilmek, hatta olursa oraların vatandaşlıklarını alabilmek.
Ben İzmir'de yaşıyorum. İzmir'in modern çağdaş insanlarının konuşmalarını dinlediğim zaman şaşkınlıktan tüylerim diken diken oluyor.
Çocuklarını, Amerika ve Avrupalarda okutmak, mümkünse oralardan gelin veya damatlar bulmak, mümkünse oraların vatandaşları olmak. Ama duygusal olarak, sözü gelince ülke sevdasından söz etmek. Ama asla buralara dönmemek.
Yaşamın bir ucu Avrupa Amerika, diğer ucu ucuzluğundan dolayı Türkiye...
Birinci dünya savaşından ve kurtuluş savaşından buralara kadar gelinceye kadar gelişen hadiselerin özü bu.
Değerler kayıpta..
Hedefler Avrupa ve Amerika
Yaşam idealleri Avrupalılaşmakta.
Kurtuluş savaşını yapan bu idealler değildi?
Bu günkü gelinen noktaya şaşırmamak gerek. Ne çok uğraştık.
Böyle olmaması gerektiğini söyleyen, ülke değerlerine, dinine, yaşamlarına değer veren, Avrupalılaşmaya karşı çıkanları GERİCİ ve YOBAZ olarak ne çok suçladık.
Avrupa için kurtuluş savaşı, kendilerine karşı yapılmış yüz karası bir savaştır.
Avrupalılaşmak için yola çıkanlar Avrupalılar gibi düşünmek ve yaşamak isteyenler bu gerçeği niçin görmek istemezler?
Evet FİGÜRAN.... Avrupalılar gibi düşünmek, yaşamak adına yapılanların sonucu ulaşılan nokta.
Bir tarafta olanlardan hayal kırıklığı yaşayanlar
Diğer tarafta Avrupalılaştığı için kurtuluş savaşı değerlerinden uzaklaşarak umarsızlaşanlar.
Ne bekliyorduk ki?
kim bilir belki yarın..belki yarından da yakın
daha bir coşkulu olacak yarınlar..
Yoksa yarın sessiz kutlanan bir bayramın figüranı olacaklar...'
ANLAMLI ŞİİRİNİZİ VE DUYARLI YÜREĞİNİZİ KUTLUYORUM MERAL HANIM. SAYGILARIMLA...
TÜM YORUMLAR (11)