Açılmamış hallerinin mağrur suretinde
Satır arası olmak vaktidir şimdi sana
Sözümün o safir işlemeli ürpertisinde
Böylesi bir coşkuyu neden acıtır kıymık!
Söyle nedir bu içimdeki devasa tılsım!
Kuruydu senden önce bütün nehirlerim
Nasıl da değiştim, mutlandım gelişinle
Şimdi bütün fallardan sen çıkıyorsun
Bazen sendeliyor, rötarlı yorgun usum
Avuçlarımın çizgilerinde buz tabakası
Sana sevdam, sevgiye ve aşka yolculuğum
Bir düşün içindeki sıvasız sarmal gibiyim
Minnacık gözbebeklerinde yuvarlanıp şimdi
Söyle bana, seninle ölümlere mi gideyim!
Sana başlanmış bir şiir, adınla eş değerdir
Cennet köşkündeki sevginin bahçesi gibidir
Böl, çarp, parçala bedenimi, selamını kesme
Çöldeki serabım ol, al sevilerimi ahir ömrüne
Üşüyorum şu karanlık dünyada, aşkı ört üstüme
Figan bir nağmedir ismin, al beni kadın gönlüne
Kayıt Tarihi : 30.7.2018 12:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)