"benim sana ağıtlarımdan başka verecek neyim kaldı ki Sevgili! kör bir isyanın arifesinde, kanla bulanmış boynumu sunuyorum huzuruna. susuz bir Anadolu köyünde, etrafımda koşuşan soluk renkli, yırtık elbiseli çocuklar üzerine and içerim ki,yalnızlığına şikayet eden ben değilim. kimsesiz bırakılmış evlerin garip hüznüyle aralıyorum hayalimde ağlaşan ıssız yüzünü. sol cebimde yaralanmış bir delik, sağ cebimde yetim bir el. ey şafak vaktimin ürkek alacası, her yanımda rihtere meydan okuyan bir deprem, nehirden taşan sel...
hangi dağa anlatsam, 'git' diyor 'ona anlat derdini'
benim sana verecek yalnızca ağıtlarım var sevgili! ' "
Kayıt Tarihi : 13.12.2013 20:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Ağustos 2012
![Ulvi Koçu](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/12/13/figan-43.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!