Sessiz çığlık, nasıl olur
Bunu gamı, çeken bilir
Yürek yanar, külü kalır
Feryat figan, ruhtan gelir.
Ne yapar ki, ince dertler?
Sıkar dişi, nice fertler.
Sabır ile yatıp bekler.
Benimkini, çeken bilir.
Verem olsam, olur çare,
Şifa bulan, var çok kere.
Ya bendeki, müzmin yâre?
Buna; ”ciğer söken” denir.
Veba basit, hafif kanser,
hastalıkmı, sanki ülser?
Urla dolsa, top yekûn ser,
Benim dertten, hafif gelir.
Binler dertler, saysan bana,
“küçük” derim, yine sana.
Figanıma, inansana!
Sanki sana şaka gelir.
Arzum ezik, emel ütük,
Hasselerim, tümden bitik.
Hülyalarım, çoktan yitik,
burda gamdan, bir fert ölür.
Mecnun kimmiş, aşkı ne’ki?
Ona çare; yarden”peki”,
Bela olsa, binler şaki,
Bu derdimden, hafif kalır
Mahrum olsam, bin şirinden,
Sarsmaz beni, bil derinden.
Vursa arzu, can evimden,
Sanma gönle, keder gelir.
Ferhat mecnun, sahte âşık,
Kamber cahil, bilmez maşuk
Dertleriyle, dolmaz kaşık
Benimkiyle, kıyasmı olur?
Teşhisinden, aciz hekim,
Çare olmaz, lokman hekim,
Demek buymuş, benim hakkım
Çaresini; rabbim bilir.
Bir işaret, yeter bana,
Bir beşaret, kâfi cana
Verir bunu, çok insana
Fakir bundan, mahrum kalır.
Kurar aklım, her hülyada,
“görsem” diye,”ah rüyada”,
Olsa bir kez, şu dünyada,
Ölü kalbim, hayat bulur.
Fahri-i resul, olsa şefi,
Bu iltifat, bana kâfi.
Tabip olsa, kalbe şafi,
Elemlerim, şifa bulur.
Korkmam artık, hiçbir şeyden,
Ondan korkan, korkar neyden?
hüsn-ü kabul, varsa haydan?
Kalbim ruhum, huzur bulur.
Anladındı, figanımı?
Neymiş yakan, şu canımı?
Dert kaplasa, her yanımı,
Veren bir gün, geri alır.
Bu yaraya, Varmı derman?
Bilen varsa, deyin durman!
Olmaz ise, ondan ferman?
Benim çare, geri kalır.
Dilde tespih, benim ahım,
“imdat! ” demek, her eyvahım,
“kulum” derse; gönül şahım?
Bu söz bana, derman olur.
Kayıt Tarihi : 6.3.2007 16:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!