Boşuna feryat etmemişiz Ey Nebî,
Kâbe’ne karalar bu kadar yakışmamıştı diye,
Yâ Râb; figanımız göklere daha erişmedi mi?
Kahhar ismin tecellî etsin diye…
Seni karalamakla karalanan yüzlere Ey Nebî,
Senin yardımını bekliyoruz,
Yâ Râb; gözlerimizin önünde taşlıyorlar senin Habîb’ini,
Tecellilerine müştak yüreklerimizle inşirah bekliyoruz…
Tek değiliz, senin tek olduğun zamanlar gibi,
Ama nâçarız bağlanmış kollarımız, Ey Nebî,
Senin kudretine nazar ettik Ya BARİ,
Sen Celâlinle zelil et zâlimleri, Ey Kâfî…
Zâlimi izzetinde, mazlumu zilletinde bırakma Yâ ALİYY,
Açtık, yüzü kalmamış, kararmış yüzleriyle ellerimizi…
Sen çevirmedin, yine çevirmezsin ellerimizi geri,
Yine; vermeyi isteseydin, istemeyi vermezdin demedik mi?
Habîbinin düşmanlarını yine Sana havale ediyoruz Yâ BAKÎ…
Aşkına âşıkız, ayağının tozuna müştakız…
Bir kez doğ ufkumuza, layık olamadığımız…
Sensiz bu arzda, sessiz kaldık Ey Gül;
O eşsiz sîmanla gel, gel de yüreklerimize dökül…
O bayıltan kokunu yay, yay da dindir efgânımızı,
Az da olsa n’olur, ışıldat şu’ânı da, unuttur acımızı,
Bîçâreyiz, ancak sunuyoruz çeşm-i giryânımızı,
Nasip et bizlere duamıza sebep, zülfikârını…
Eyvah aldandık, şu koca arzı sabit sandık,
Pişmanlığımızla huzurdayız, yandıkça yandık,
İki büklümüz, yaşlı gözlerle şefkatine kapandık,
Secdeden, semâya; izninle hüznümüzü, saldıkça saldık…
Ana-babamızdan, her şeyimizden çok sana geldik ey Nebî,
Biliyoruz cürmümüzü; üzülme aman, çevirme çehreni…
Nebi’ler bile derman diler Sen’den,
Bir lahzacık n’olur akıt yüreğimize, sevginden,
Mahçup bu halimizle lâkin her şeyinden,
Bu sevgisizlere bir demet uzat, Rabb-i Rahîminden..
Bir sefer daha n’olur, gönder neferlerinden,
Gönder ki susturalım gafilleri en derinden…
Âcîziz, bîçâreyiz, bitkiniz zâhirde belki,
İstediğin duayla geldik, kovma kapından bizi,
Sen’den başka hak, ma’bud yok, iltica edelim,
Sen’in yolunda, Sen’den istiyoruz! Ki Galip Gelelim…
Ey kalplerin kilidi elinde olan Mevlâ’m,
Habîb’in hürmetine, kalplerimizi sana musahhar eyle,
Bilmiyorlar lâkin onlar, Sen ıslah eyle,
Neferlerini, ‘bilen bilmezler’ üzerine musallat eyle…
Kendine ağlamaktan aciz, bizleri bırakma bize,
Gördük cürmümüzü işte geldik dize,
Es şöyle neyzenlerin nefesiyle,
Yokluğunda baygın, kaldım da kaldım…
Çirkeflerin çirkefini çıkaramadım yüze,
Elimle düzeltemedim, iman kaldı mı söze?
Gel, gel de döndür bizi, bizden uzak öze,
Özleminle dönen pervaneye uzak, kaldım da kaldım…
Derd-i mâişet kapladı benliğimi,
Unutturdu bana bu dünya, derd-i aslîmi,
Gel n’olur bir kere daha gör ümmetini,
Nazârına müştak her şeyimle, yandım da yandım…
İn yağmur yağmur, sil zulmetin pasını,
Âhenginle dindir bu dînin yasını,
Bir dönüm noktası oldur, döndür asrımı,
Asr-ı Saadetteki parlaklığını, Andım da Andım…
Andıkça:... Yandım da Yandım…
Sen ki bizim günahlarımıza ağladın,
Ümmetim dedin miraçta da, andın da andın…
Affet, beni de Ey Gül, Yandım da Yandım..
Seni savunmak için yalnız ben mi, kaldım da kaldım…
.:MÂS:.
Şair SiyehkarKayıt Tarihi : 3.10.2006 15:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!