FİDANIN AHMET
Tabip el vurma yarama, yaram kanıyor,
Evlat kurşunu yedim anam içim yanıyor,
Görenler Fidan’ın Ahmet öldü sanıyor,
Fidanın Ahmet ölmedi içimizde yaşıyor.
Koca çınar devrilmiş sırtı üstü yerde yatıyor,
Evlat pişman, arabanın camından bakıyor,
Haykırışlar tüm köylünün ciğerini yakıyor,
Mermi yedim dostlar sağ yanım yanıyor.
Bakmayın dostlar yarama, yaram derin,
Kanlı gömleğimi de Gülten kızıma verin,
Beni toprağa gömün, toprak daha serin,
Yaram derin görülmesin üzerime bez gerin
Silahlar patladı, köyde koptu kıyamet,
Beni vuran oğul, gaflet içinde hıyanet,
Ben gidiyorum Volkan’ım size emanet,
Gün görmeyen Elif’im hakkını helal et.
Bir toz bulutu kalktı köyden yükseliyor,
Fidanın Ahmet vuruldu, haber veriliyor,
Duyan sevenleri akın akın köye geliyor,
Ağıt sesleri gelenlerin yüreğini deliyor,
Fani dünya senden bir tat alamadım,
Kader beni es geçti bir türlü gülemedim,
Mor sümbüllü bağlarda bir kız sevemedim,
Yokluktan bir arpa boyu yol gidemedim.
Halay başıydın şu köyümüzün gülüydün,
Saz çalardın, düğünlerimizin bülbülüydün,
Şimdi ölüydün, öbür alemin sümbülüydün,
Sevenlerin yetim kaldı sen iyi biriydin.
Kul Ömer, dayın gitti, için için yanıyorsun
Sırdaşın gitti, aklına düşdükçe ağlıyorsun,
Hak taalanın yanına abdesinle varıyorsun,
Hakkınızı helal edin, herkese kalır sanıyorsun.
23.09.2018 Ömer Kılıç
Kayıt Tarihi : 28.9.2018 06:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!