Ağaç değil çalım da yok,
Arım değil balım da yok.
Tutunacak dalım da yok,
Senden başka kime gidem.
Denizlerin kıyılıdır,
Bahçelerde çiçeklere
Beşikteki bebelere,
Sevgi dolu gönüllere,
Benden sonsuz selam olsun.
Babalara,annelere,
Süreyya nın bir yıldız olduğu belli
Sanmayın ki başıboş bir yıldız
Süreyya da kendini başıboş sanıyor
Osman Tuğlu da ne yazık ki.
İşte ondandır boşlukta kalmaları
Ağaçların altlarında
Beyaz çiçek yaprakları kar gibi beyaz
Daha baharın başındayız
Ekşi eriklere terkettiler
Tutundukları dalları
Kimi nohut kimi fındık
Şu dünyanın ensesine
Bir tokat atasım gelir
Bu rüyanın bu/sesine
Sarılıp yatasım gelir.
Yoruldum boşu boşuna
Anne sütünden mahrum büyümüş
Mamalarla
Kızaran bir yüzden nasibi yok
Ruhuna uygun bir elbise dikilememiş
Büyümüş amalarla.
Domuzlar başladı grip yaymaya,
Başladılar ölenleri saymaya.
Milyonlar ödendi aşılar geldi,
Kolları sıvayıp girin sıraya.
Ben sıramı veriyorum kiraya.
İnsan yarattın beni
insan kalmak isterim
satırlarda şiir örmek
şiirlerde insan
görmek isterim.
Yanıltmasın beni yarab
Yetmiş üçe bastık üç günü geçti
Nasıl geçtiğini sorma birader.
Öyle bir rüya ki sanki gerçekti
Sakın ha kötüye yorma birader.
Yokluğu yaşadım varlığı biraz
Rüzgarın ardından koşuyor kafir
Yalanın ardından coşuyor kafir
Tezek bile değil sanırsın safir
Doğruyu duyunca kusuyor kafir.
Allah rahmet eylesin dede
Sancağı devraldım
Allah'ı tanımayanların refah içinde diyar diyar dönüp dolaşmaları sakın seni aldatmasın!
Âl-İ İmrân 196