Dost kalmak ağır geldi bu cana,
Bedenim mahpus oldu ruhuma.
Sensizlik senle olmaktan zor amma
Son demeye korktuğum mektuptur bu.
Daraldığımda fikrinle ferahlatan sendin,
Zihnim sanki uçsuz bucaksız bir feza,
Karanlıkla soğuk birbirine dost orda,
Yıldızlar kaybolurlar gözden gizlice,
Vedayı bile çok görür oldular bana.
Geçmişim kara deliğe imrenirken delice,
Sıcaktan bunaltan bir ağustos gecesi,
Penceremin önündeyim, bakışlarım sisli,
Gözlerim, akan yaşlardan yorgun,
Hem sesim titrek, hem yüzüm solgun.
Ah, bilsen! Kalbim yine sana kilitli!
SERZENİŞ
Gel ey sana hasret gönlümün sultanı!
Sen gideli içim bir deli ateş sardı…
Leyla’nın Mecnuna tattırdığı acıyı,
Yudum yudum içti gönül, içtikçe yandı!
Gözlerinde yıldızları gördüğüm,
Işığını gözbebeğimde sakladığım,
Ateşini kalbime taşıdığım,
Biri vardı gönül âlemimde.
Her gün onunla yatıp kalktığım,
Giydirilirken dünyaya fanilik elbisesi,
İçindekilerin her biri almış bundan nasibini.
Kendi cihetiyle beka yok ne madde ne manada,
Aşklar maziye karıştı, sevmekler gitti boşa!
Onunlayken saire kaymadı hiç gözün,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!