Son defa bakarken o yıldız gözlerine
Né olur ağlama elveda derken bana
Doyamadim birgün olsun tatlı dillerine
Sakin konuşma elveda derken bana
Kahreden gidişinin dönüşü olmayacak
Tüketme kendini boşu boşuna
Güldüremezsin sen, kara bahtımı
Vazgeç yorma beni, var git yoluna
Dindiremezsin sen, gönül ağrımı
Ne Mejnun né Ferhat! ne de keremim!
Dökün taslarinizi ortaya artık
Akmi karamisiniz göreyim hele
Şeytan à uymuş aklınız yırtık
Dinleyinde birşeyler belleyin hele
Eglenceniz var mi yok mu kavgası
Seni hep odanın kenarına koyardik.etrafını minderle doserdik çevrenide boş birakirdik ki iyice isinalim diye
Kış gunllerimizin en sıcak dostu sendin
Senin cevrenide toplanıp sohbeten haz aldık,senin çayın ile tatlandik,ben ilk Siirimi o ela gozlu kıza senin yani başında yazdım sen çitir çitir odunlari yerdin içimdeki korda beni izmirin o soğuk ayaz gecelerinde yorgznim ile,senin sıcaklığın vardı üzerimde.senin uzerinde babamın abdst gugumunun ıslık sesi hayallerimin fon muziigi gibiydi tavana vuran sarı golgende askimin resmini cizerdim..
Hele pazar sabahları şöminende kızaran ekmeğe margarin sürüp afiyetle yemek yokmu yanında bi tutam çökelek birazda zeytin ee bide çayın Uff be halil ibram sofrası gibi tatlı olurdu...
Içli yanardin bazen agit tuterdi bacandan sevda türküsü fisilfardi yüreğin gümbür gümbür sezermiydin ne içimdeki burukluğu kederi derlesir gibiydin benimle...
Hep senin dibindeki pencereye verirdi yüzünü babam elinde tesbihi dilinde Allah dalar giderdi rahmetli senin sıcaklığında kestirirdi namaz vaktine kadar.anam mutfağı yanına taşımıştı malum senin sıcaklığında yemek...bir başka tatliydi hic unutmam bi keresinde çok usumustum isinalim dedik yaktın avuclarimi,yüreğimin yanigi yetmezmiş gibi yinede sana kizamadim hee bide neyi severdim,bizim evin karşısındaki tepelerden mantar toplardim da uzerinde pisirirdik bide tuzladimmi hani suyu cikardida icerdim Uff be ne datli olurdu ama...
Gidişinle dünyam tersine döndü
Dönsende dönmesende né fark eder
Gözlerim sende ihaneti gördü
Sevsen de sevmesen de né fark eder
Boşa koşma ümitlerin ardından
Sana né ki sevdamın faslından
Viran edip attın gönül tahtından
Dönsen de dõnmesen de né fark eder
Taşlara vursanda dertli başını
Çatma öldüğüm o çatık kaşını
Sinene bastığın sabır taşını
Kırsan da kırmasan da né fark eder
Yıllar rüzgar gibi geçti habersiz
Kahrın ile gönlüm sızlar çaresiz
Akıtma gözyaşlarını gereksiz
Aglasan da gülsen de né fark eder
Demiştim sana hüsran bu gidişin
Terk edip gittiğin günü bi düşün
Sanma heyecan verir bu gelişin
Dönsen de dönmesen de ne fark eder
Geldiğinde sakın esrarlı bakma
Aşkınla yandım mı öldüm mü sorma
Mahzun gönlümü bu saatten sonra
Sevsen de sevmesen de ne fark eder
Sana yerim yok artık gül bahçemden
Nefretim büyüdü aşka öfkemden
Kahroluş sebebim senin yüzünden
Ölsen de ölmesen de ne fark eder.
Ben bende değilim gözlerinin esiriyim
Bana sorma halimi vaktimi ne olur
Büsbütün harapim sensiz neyleyim
Dünyam yıkılmış mekân sorma né olur
Düştüm derdine cevap vermiyor uzaklar
Bulunmaz hicranima,bu devranda teselli.
Ateşler giyindim,korlara belendim nerdesin.
Nida etsem ağlar,has bahçenin sevda gülleri
Gurbet yüklüyum hasret bezendim nerdesin.
Mahsun bir gönülle,son yalvarişım sana
Gözlerime bakta söyle,nereye gidiyorsun
Hiç mi sizlamaz yüreğin,vuslat verirken bana
Başını öne eğme söyle kimlere gidiyorsun
Haşyet kaplamış yeri gögû,gözlerin görmez mi?
Güneş kaybolunca kızıl ufuktan
Gönlümden ruhuma sızar akşamlar
Sonra bir yel salar ince ufaktan
Deli rüzgar olur bozar akşamlar
Gülüşün bakışın çıkmaz aklımdan
Lal etti dilimi söylettirmedi
Küskün küskün bakan dargın gözlerin
Yıllanmış aşkımı tukettirmedi
Beni berduş eder vurgun gözlerin
Kara büyümüsün cana dert katan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!