Gönlümde bir gemi yüzer akıntıya karşı,
Aşkın dalgalarıyla sürüklenir sevda.
Aheste aheste ilerler, zaman durur gibi,
Hicranın şarkısı yankılanır gönülde.
Gözlerin denizlerin en derin mavisi,
Hâlâ çatıkmı kaşların?
Geçmedimi sinirin?
Unutamadın mı yaptığımı?
Kabullenemedin mi gidişimi?
Özlüyormusun yoksa beni?
Veda eden sözlerin,
Benim hâlâ ezberim.
Sık kafama gitsin,
Bu gece ölmeyi dilerim.
Beni çeken asıl gözlerin,
Çukurun dibinde yalnızlık var,
Issızdır her zaman buralar.
Gafil avlar seni ayrılık,
Bu Çukura vasıldır nice anılar.
Teselli etmekle uğraşma kendini,
Şiir yazmak geliyor içimden,
Saat gecenin bir yarası.
İçime içime işliyor yazdıklarım,
Öyle derinden öyle güzide öyle samimi ki.
Mazlum dedi ki şiir severmiş,
Yalnızlık bir yolculuktur, karanlıkta kaybolduğumuz,
Düşüncelerimizle baş başa, içimizde sızlayan bir yara.
Gözyaşlarımız sessizce akar, yüreğimizde bir yangın,
Bu sessiz çığlık, içimizde derin bir yara.
Yalnızlık, acı dolu bir sessizlik,
Dokunamam sana, uzaklardasın
Bahtiyar mısın, gözlerimde yaşlarla
Nevalarımı ebsem edecek kadar uzakmısın
Hicranımı hissedemeyecek kadar uzakmısın
Duygularımı kelimelere dökerim
Ey canumen, ey canal!
Leyâl seni bana sordu,
Harabat etti beni.
Ebsem ettim kendimce.
Ey canumen, ey canal!
Firar eden mahkûm
Kendini özgür sanarmış.
Şafak henüz sökmeden,
Gezinmeye de razıymış.
Gecenin karanlığında kaçış var,
Bir anlat yasak aşkı ellerinle,
Duyalım mı kalp ritmini senelerce?
Bilirim ben seninle,
Sevmeyi de, sevilmeyi de.
Bâki olsun ömrüm seninle,
şiiriniz gerçektende duygularınızı ifade ediyor tebrik ederim çok başarılı emeğinize sağlık