Fettan Ebe Şiiri - Hidayet Gedik

Tam umudu kesmiş iken, hükümet
Bizim köye ebe vermiş duydun mu?
Ebe değil, sosyeteden bir afet
İkramiye bize vurmuş duydun mu?

Göç taşınmış köylü birlik olup da
Bekçi Celal tekmil vermiş, gelip de
Muhtar Yücel kot’un dizi delip de
Kır saçına jöle sürmüş duydun mu?

Göğ gözleri şuh bakarmış daha ne
Zülüfüne gül takarmış daha ne
Hem sarışın hem bekarmış daha ne
Evlenenler ’ah be’ dermiş duydun mu?

Murat demiş; ne eksikse söyleyin
Kutlama var, köyü hemen süsleyin
Avrupa’dan çapkın kaptan Hüseyin
Köye doğru rota kırmış duydun mu?

Huyu dersen, Nuşirevan ’şah’ gibi
Boyu görsen, yirmi beşlik ’mıh’ gibi
Kerameti muska yazan ’şıh’ gibi
İzzet, ikram, hürmet görmüş duydun mu?

Genç erkekler yıkık, nâçar, perişan
Genç kızlarmış yüzü gözü buruşan
Memlekete ayak basmaz, Ürüşan
Üç saatte köye varmış duydun mu?

Bizim köyler soğuk olur kış günü
Yağmur yağar yılın atmış beş günü
Hizmet için, köyün dernek başkanı
Odununu bizzat yarmış duydun mu?

Lojmanının önü çamur, ne çare
Ebe şaşkın köylü hepten biçare
Duyar duymaz, ilçe özel idare
Kapısına çakıl sermiş duydun mu?

Avcı İhsan tavşan vurmuş ne diye
Suyundan da pilav yapmış ye diye
Çoban Lokman vermek için hediye
Kuzu yünü, çorap örmüş duydun mu?

Melül, Mevlüt, Orhan, İlhan cümlesi
Kim ne yapsa boşa çıkmış hamlesi
Evde kalmış, sümbül kızın eme’si
Olanları hayra yormuş duydun mu?

Seçim yokken vekil gelmiş üç defa
Kaymakamı sayamadım kaç defa
İstanbul’dan göçü saran Mustafa
Keyiflenip bıyık burmuş duydun mu?

Dekoltesi çok derinmiş yosma’nın
Gereği yok, tavır koyup küsmenin
Tansiyon ölçtüren, titrek Osman’ın
Heyecandan kalbi durmuş duydun mu?

Ankara’dan bakan gelmiş vali’yle
Toprak yollar asfalt olmuş haliyle
Öğün vakti, komşu Mehmet Ali’yle
Protokol, sarma sarmış duydun mu?

Üç yıl sonra şark görevi dolunca
Tayin için hemen talep olunca
Bakanlıktan çabuk cevap gelince
Eşyasını derip dürmüş duydun mu?

Bu hikaye Nurettin’den havale
Hidayet’te olmuş buna nihale
Beğenmeyen Bahattin’e ihale
Beğenenler bizi sormuş duydun mu?