Yosun tutmuş kayanın başında
Oturuyor bak bir yosma
Dönüp dönüp bakıyor bana
Azrail ise beklemde pusuda
Sorarım kendi kendime
Öptüm tüm gülleri yunus,yunus diye
Mevlana bahçsinde yunusu derdim
Meleke ordusunun elinde yunus
Bu olay yanlızca ona mahsus
Beklemek onu görmek demek
Bir zeytin dalı gibi ne cılız kopuyorsun
İğde dalları gibi öyle hoş kokuyorsun
İncir dudaklarından söz olup dökülüyorsun
Ne tatlı şeysin sen böyle,ne hoş bakıyorsun
Güldane misali
Dürdane gibi
Paha biçilirmi
Aşkına söyle ey sevgili
Yürekler fırtınalı
Güldane misali
Dürdane gibi
Paha biçilir mi
Aşkına söyle sevgili
Bir kağıt ve bir kalem
Bu iki şey biziz bir tanem
Sen bembeyaz bir sayfa
Bense nankör bir kalem
Hep senin temiz duygularını
Zemheri ayında cüccemler kokuyor her yanım
Neyin nesi onca gül suyu kokusu,
Körpe dudaklarda şahadet türküleri,
Zemzemle sulamışlar onca karanfilleri
Umudun bittiği yerde düştüm toprağa,
Hadi hadi sende
Bu araba gitmez bu şekilde
Ben kendi düşüncelerimde
Sen başka gönülde
Koşma yarına ölüm var önünde
Karanlıklar içerisinde bir çığlık
Ağlıyordu o zavallık insanlık
Hepsi sanki birer yapmacık
Sanki yaşamları oyun gibi
Her şey oysa insanlık için yaratılmış
Dilimde söylediğim en güzel dualarımsın
Uykulardan uyanmak istemediğim rüyalarımsın
Kimbilir mecnunun gördüğü en güzel serapsın
Sen gidince her bir şey yalan oldu ,ziyan oldu
Gül yaprağında ki şebnemler gibisin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!