çocukluğumda renkli balıklarla süslediğim akvaryum
dalgalı denizlerden yağmalanmış
deniz kabukları ile süslüdür şimdi.
ÖLÜ VE YALNIZ...
rüyalarım gri.
çelimsiz rüzgarlarda savruluyor
zamanın tozuna bulaşmış saçlarım
biri giriyor riyalarıma.
karanlık ve silik.
buğulu bir hüzün damlıyor gözlerinden.
canı yanmış belli
ağlıyoruz karşılıklı ve uyanıyorum.
duvarda gölgem kendimden ürküyorum.
duvar benden ürküyor
DUYUYORUM..
arka odada ki ayna korkumdan çatlıyor
bahçe kapısına bir kedicik musallat
ürkmüşken ve terlemişken sırılsıklam
ani bir acıma duygusu ile hatırlıyorum
insan olduğumu ve bir gölgeye sahip olduğumu
sahipsiz bir sokak arası olmalı muhakkak
çıplak ayaklarım ile yürüyebileceğim
ve asla yadırganmayacağım sahipsiz bir
İSTANBUL SOKAĞI...
unutulmuş...
unuttuklarım ve inadına hatırlamak istediklerim gibi
demli bir çay
herzamanki gibi ince belli bir bardak
en soğuk halini ısıtırken bedenimin
ruhum sıkı sıkı sarılmışken tanıdık ümitlere
yudum yudum geçmeli kursağımdan
VE BEN...
yine aynı sabaha günaydın demeliyim
menekşe ve fesleğen ile donattığım penceremin camından...
Kayıt Tarihi : 19.10.2013 10:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!