Yaradılış kadar eskidir kavgamız
Doğduğumda sana yazılmışım, yasallaşmışım
Tenin mahremime yansıyan bir ay ışığı gibi
Ben giderim o gider
Şimdi söyle
Gözlerime binlerce şaşkınlık yükleyen
Sosyal korkuluk
Seninle kavgasız yaşamak
Nasıl bir marifet ister
Taşları yontarken insan sen yoktun
Tekerleği bulurken de yoktun
Ateşi yakarken de
Heybetinin simgesi sarayları kulların yaptı
Askerlerin kullarının çocuklarıydı
Kapılarını çalmadan girerdin yuvalarına
Ellerini sıkmadan toplardın vergilerini
Ey ahali duyduk duymadık demeyin nidalarıyla
Hükmünü bir kolye gibi asardın boyunlarına
Derindin!
Uğrunda öldürülür, kefensiz gömülürlerdi
Sayılarının hesabı evlatlarından önce sana verilirdi
Künyeleri canlarından daha iyi korunan
Abaküs boncukları gibi dizilirdi bedenleri
Hükmü şahsiyetin için
Şimdi söyle
Sen böyleyken
Kaç derman gerekir
Dik durmak için
Vaktinden erken gelen bir mevsimsem
Ve ecelime susamışsam
Ve kudretine yoksa itaatim
Ve zakkumun kökünden ruhsatsız ilaç yapmışsam
Ve varlığının altında yoksa imzam
Gün gibi ortadaysa
Aklımın
Fikrimin
Bedenimin
Artık senden yüz çevirdiği
Şimdi söyle
Kim yaşasın diye insan bomba üretir
Bir iktidar kaç hürriyet tüketir
2001 Ankara
Osman DoğanKayıt Tarihi : 9.6.2011 23:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şiir yaşama sevinci mutluluktur
hayırlı bayramlar sevgili dost
selam ve saygılarımla
TÜM YORUMLAR (43)