Feryat Şiiri - Mehmet Faruk Habiboğlu

Mehmet Faruk Habiboğlu
60

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Feryat

Unuturum diyerek aylardır bekliyorum
Unutmak ne kelime her vakit özlüyorum

İçimde bir cehennem dumansız yakar beni
Ancak sen söndürürsün, n’olur gel kurtar beni

Seni canımdan da çok sevmiştim be Gelincik
Duy n’olur uzaklarda sesimi bir kerecik

Artık hep yalnızım ben yalnızım gündüz gece
Ağlayıp sayıklarım ismini hece hece

Yoksun nereye baksam kim bilir kiminlesin
Derdim sensizlik benim, dermanım ancak sesin

Ansızın veda edip gittiğin günden beri
Hep bekledim ne zaman dönüp gelirsin geri

Kâbus değil sen yoksun eyvah sensizim artık
Tek başıma dünyada ben ki öksüzüm artık

Her gece sabaha dek aşkımızı anarım
İçin için ağlayıp sensizliğe yanarım

Şiirlerde yeşerip gönlümüzde kök salmış
İken şimdi aşkımız hangi kuytuda kalmış

Yeşilim gözlerinde bir dünya kurmuştum ya
Sevda güvercinini hani uçurmuştum ya

Yudum yudum içerdik aşkın sarhoşluğunu
Duymazdık gönlümüzde yalnızlık boşluğunu

Tutkunun böylesine kim şahit olmuştu kim
Bir yüce sevda idi bizimkisi sevdiğim

Ömrümün manasıydın sen benim sevdiğimdin
Sen gönlümde yeşermiş bir ak gelinciğimdin

Seni bir an görmesem inan ki çıldırırdım
Gün boyu hasret yüklü türküler çığırırdım

Şimdi halime bak ki izine hasret kaldım
Avunmayan gönlümü derde çileye saldım

Kader mi düşman oldu senle ayrıyız böyle
Neyle avutacağım sensizliğimi söyle

Aramızdaki engel dağlardan daha yüce
Yoksun, boşuna arar gözlerim gündüz gece

Yollara düşman oldum sen gittiğinden beri
Gönlüme sırdaş ettim bitimsiz hasretleri

Eyvah sensizim artık, bundan böyle neylerim
Dönecek misin belki, hep müjdeni beklerim

Onulmaz bir ıstırap kalbimde yanan ateş
Hiç çare olamıyor ne arkadaş ne kardeş

Şimdi bir başımayım karanlık gecelerde
Esir eylemiş beni yalnızlık gecelerde

Bazen resmine bakıp söyleşirim seninle
Oysa hiç cevap vermez, sadece dinler öyle

Şu hale bak resminle avunup da dururum
Ve teselli bulamam hırsımdan kudururum

Şiirlere dökerim gece gündüz derdimi
Sensizlikte kaybolup hiç bulamam kendimi

İnan böyle yanmazdım ihanetler etseydin
Kahretseydin giderken.. Oysa tek söz etmedin

Gelişin gibi sessiz ansızın çekip gittin
İşte bu yüzden gülüm hayatımı zehrettin

Sen yoksun, her şey yavan hayatımın tadı yok
Şu çektiğim çilenin kendisi var adı yok

Sitem edemiyorum ilenemiyorum sana
Sadece ağlıyorum kadere yana yana

Bilmem hatırlar mısın sevda parkımız vardı
Hani giderdik herkes sana hayran bakardı

Hani oturup sessiz bir bankta saatlerce
Yudum yudum içerdik sevdayı beraberce

Ellerimiz el ele gözlerimiz göz göze
Sevdadan söyleşirdik gerek kalmadan söze

Hani bir çaycı amca, aşkımızın şahidi
Vardı ya hatırlarsın, hoş bir ihtiyar idi

Tomurcuklu çaylardan getirirdi içerdik
Vakit geçerken biz de kendimizden geçerdik

Hani yağmurlu bir gün altına sığınmıştık
Bir çınar ağacının.. Yine de ıslanmıştık

Şimdi hatırlıyorum o andaki halini
Islanmış saçlarını, elimdeki elini

Bir melek gibiydin sen, melekten de güzeldin
Sevdamızın simgesi çiçekten de güzeldin

Oysaki sevda parkı şimdi bir viran gibi
Bu hale gelmesinin gidişindir sebebi

Sen buradan gideli neler değişmedi ki
Her şey bir başka oldu kalmadı hiçbir eski

Eski sevda parkımız artık yalnızlık parkı
Sensizliğe teselli vermiyor hiçbir şarkı

Huzurlu geceleri kaybedeli çok oldu
Eski senli düşlerim şimdi sensizlik doldu

Yok artık mutluluğu anlatan şiirlerim
Mısralarımda böyle kara sevda dizerim

Ben bile çok değiştim ben eski ben değilim
Gülmeye düşman biri oldum artık sevgilim

Saçlarıma ak düştü titriyor hep ellerim
İsminden başka bir söz söylemiyor dillerim

Geceleri uykuya hasret kaldım hasret ben
Sana hasretim gibi.. Düşündüğüm sensin sen

Dostlarım da çevirdi yüzlerini hep bana
Yalnızlığı görürüm dönersem hangi yana

Sevdiğim, Gelinciğim duy n’olur feryadımı
Artık yitiriyorum çileye inadımı

Gözlerim hep yollarda ne zaman döneceksin
Ne hallere düşmüşüm gelsen öğreneceksin

Korkarım çok geç olur bir gün dönersin geri
Bir mezarda bulursun senden kalan eseri

Yazar mezar taşımda yalnız üç kelimecik
Okuyup kahrolursun: Nerde kaldın Gelincik? !

Daha doymadan sana karıştın meçhullere
Döndürdün Mecnununu çileyen bülbüllere

Bilmiyorum ki sen de böyle yanıyor musun
Özlemle için için beni anıyor musun

Bir engel mi var acep gelmeyişine sebep
Dönmeyi istersin de kader mi bırakmaz hep

Yoksa artık sen de mi başka birisi oldun
Ve beni unutup da başka bir yar mi buldun

İnan kahrolurum eğer benden geçtiysen
Katlederim kalbimi başkasını seçtiysen

Seni hayallerimden hemen silip atarım
Umut dualarıma beddualar katarım

Hayır sevdalım hayır, sen öyle şey yapmazsın
İnanmam deseler de ihanete sapmazsın

Sensizlik zindanında daha nice bu ceza
Gel kurtar artık beni, öldürecek bu eza

Gel sil artık gözümden akan hasret yaşını
Yine eskisi gibi koy göğsüme başını

Gel ey canım sevdiğim, gel gönlümün yitiği
Gel umudum gel artık ey gerçeğin gerçeği

Titreyen bedenimi gel sar artık ne olur
Ancak ki sen gelirsen acılarım durulur

Kurutmadan canımı bu bitmeyen ıstırap
Gel kurtar ne olursun öldürecek bu azap

Hayat bu iki günlük biri gitti bir kaldı
Ne yazık ki onu da canan hasreti çaldı

Bu dünya yalan dünya yalnız aşktır hakikat
Cehennem misalidir sevda hasreti fakat

Ey umut Gelinciğim gel artık ne olursun
Gel ki çektiğim çile yüreğimde durulsun

Deseler inanmazdım böyle olacağını
Yar aşkından kalbime hicran dolacağını

Masallarda duyarken vuslatsız sevdaları
Şimdiyse ben çekerim o acıyı efkârı

Bu şikâyet bu sitem sana değil ey canan
Yalnızca talihime ağlar ederim isyan

Öyle bir dertteyim ki ancak sensin ilacı
Bir görünsen gözüme diner çektiğim acı

Hasret sen ve gelmeyiş. İşte çözülmez denklem
Şu zavallı kalbimi işte dağlayan çilem

Karanlık gecelerde aradığım tek ışık
Sensin amma dönmezsin, aklım fikrim karışık

Anaya bebe gibi ben de sana muhtacım
İşit ağıtlarımı işit de dön baş tacım

Aradan aylar geçti hala neden gelmezsin
Gelip gözyaşlarımı hala neden silmezsin

İçtiğim sigarayla duman duman tüterim
Halbuki hasretinle tükenirim yiterim

İhtiyacım var sana o yeşil gözlerine
O güzel endamına o şirin sözlerine

Neden mahrum eylersin kendinden beni neden
Vallahi bana derman olamaz başka senden

Oysaki ne umutlar uğrunda beslemiştim
Aşkın en kutsalını kalbimde gizlemiştim

Gözyaşını bilmezdim hele çileyi asla
Yaşardım hep sevdanı sözle şiirle sazla

Yazık ki talih bana bunu bile çok gördü
Anlamadan başıma sökülmez çorap ördü

Ansızın buluverdim bir meçhulde yerimi
Eyvah kaybolacağım, gel de tut ellerimi

Şaşırdım kaç ay oldu senle görüşmeyeli
Öylesine koparmış bizi ayrılık yeli

İnanmıştım yürekten gelinim olacaktın
Bir yastığa baş koyup hep benim olacaktın

Çocuklarımız sonra olacaktı ay yüzlü
Bir ömür sürecektik büyülü mü büyülü

Başımızı sokacak küçük şirin bir evcik
Kuracaktık hani ya.. Hayal oldu Gelincik

Her şey bir hayal oldu hepsi de yalan oldu
Mutluluk çiçeğimiz henüz açmadan soldu

Artık gücüm kalmadı, ah dayanamıyorum
Bu hasret uykusundan hiç uyanamıyorum

Söz söyleyemiyorum artık gülemiyorum
Hem yaşayamıyorum hem de ölemiyorum

Ağlayamıyorum da çünkü gözyaşım bitti
Nebati hayattayım beni bu aşk tüketti

Ve hala gelmiyorsun ve hala bir meçhulsün
Yitirdim umudumu senin canın sağ olsun

Senin canın sağ olsun bana n’olursa olsun
Varsın isterse tenim toprak olup savrulsun

Sen olmadıktan sonra sen dönmedikten sonra
Girsem ne önemi var bir dağınık mezara

Bilmem kaçıncı şiir bu sana döktürdüğüm
Nasıl da olmuşsun hem aklımda bir kördüğüm

Neden hiç unutmuyor kovmuyorum gönlümden
Demek daha betersin kapkaranlık ölümden

Demek ki ölüm gibi yapışmışsın yakama
Görmesem de seni hiç kovamıyorum ama

Gönlümde hem azapsın hem de aşksın nazende
Ne biçim bir belasın söyle bileyim ben de

Çık ortaya çık yeter ya gelip bir şey söyle
Ya da bırak yakamı kalma uzakta öyle

Bak işte gör halimi neyleyeyim şaşırdım
Bilmem ki en sonunda aklımı mı kaçırdım

Ah n’olaydım n’olaydım kuru bir dal olaydım
Derdini çekmeyeydim aşkımdan lal olaydım

Ah ağlarım ağlarım yüreğimi dağlarım
Sen gelmezsin, başıma karaları bağlarım

Vah derdime ah sana böyle mi olacaktık
Demek gelmeyeceksin, kendin bilirsin artık

Ve yıkıldı sayende şimdi o yeşil dünya
Madem dönmeyeceksin varsın bitsin bu rüya!

1986

Mehmet Faruk Habiboğlu
Kayıt Tarihi : 7.4.2015 14:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Faruk Habiboğlu