Bir yaprak usulca boynunu eğdi takvimlerden.
Unutulmak zordu,düşmek vardı idamlık sehpadan,
Hoyratça kalemini kıracaktı hakim kader belli,
Ne bir ses ne bir nefes işitiliyordu odalardan
Aynaya baktı bir karış toz kesmişti parlaklığını,
Köşede yorgun ve çaresiz yatıyordu çingene sobası,
Eskimiş yörük abasında ufalanmıştı kemik bir tarak.
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum