Biraz “sıkıntılı” diyorlar senin için paşa’m;
Yine kanayan yaramızdan sızmış “yedi düvel”
Ve dalga dalga yayılmış damarlarımıza;
“Hasta Adam”dan söz ediyorlar…
“Gaflet, dalalet ve hıyanet” içinde olanlarla el ele
Şiirler yazdım sana ebe kadın
Ne olu aç gözlerini hatırım için
Sarıl sıkı sıkıya bir baston gibi
Kurumaya yüz tutmuş ellerinle canım,
Lütfen bırakma ellerimi.
Mavi martılar güneşli elleriyle
Her akşam okşardı beyaz denizleri;
Uzaklarda duran eski bir taka,
Dalga dalga hüzün yollardı sahile
Ve
Saat beşi on geçe; her gün,
Keşke sen,
Sıcak evlerin küçük çatılarında
Beyaz bir resim olsaydın;
Ak kabusu olmasaydın yaşamın
Ve
Hep hüzünler halinde değil,
Başı dumanlı bulut
Yüreği gözyaşı,
Ayakları umut
Ve kolları rüzgar olan,
Bir adam çiz;
Ilık topraklarını yap hayatın
Çekip vurabilsem çaresizliği,
Vurabilsem alnının ortasından!
Dağıtabilsem fırçamla çığırtkan boyaları da,
Acıları ürünsüz bıraksam;
Teslim etmesem gözyaşlarımı,
Teslim etmesem karanlığın kucağına
Yaşanmamış eylüllerin gizlediği acıları
Çeker alırdı Amalia’nın gözlerinden
Ve sızlayan şarkıları çoğaltıp,
Bir sihirbaz gibi,milyonlarca;
Küçük pencerelerinden kenar mahallelerin,
Uçururdu,billur billur…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!