Ben ağzından şelale dökülen bir padişahtım
Kendi elimle fermanını yazdığım bestekarın
Mihriban nağmeleriyle yaşardım
Duran ve kımıldanan her şeye soluğum yeterken
Ne oldu da içimdeki geceye hükmedemedim
Sisli bir kement gözüne efendim dedim
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Farklı siir
güzel düşmüş güne.
Bir annenin kucağında bebeği
Bir halkın yüreğinde padişahı daha bebek
Kocaman adam sarılır sarmalanır
Kocaman adamlar oyuncağı olur sancağı
Sanatçılarla geçinebilen padişahlar
İnsanlık öğrenir ve insanlık yükselirler.
Kement, kement gözü, at yakala bir adamın,
idamını ele geçir ve efendim de
İdam hükmünü verebilen padişahın tahtı,
boynunda kementtir.
Hükmüyle korkan padişahlar ve ecelini Azrail'e
eser sunan sanatçılar.
Bir halkın bebeği padişahlar, annesi sanatçılar..
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta