Oldu olacak olan,
Zaten beklemedik mi?
Bile bile biz yazmadık mı
Bu çözümsüz deklemi
Sonuç belliydi çünkü;
Kalacaktık en sonunda çalışmadan girdiğimiz bu sınavdan
Şark tarafından bir yel eser
Esintisi yüreklere değer
Geldiği yerden gizi alıp
Önüne kata kata gider
Şark tarafından bir yel eser
Bana beni sorma sakın!
Ben beni benden uzakta bilirim.
Söylediğime doğru deme sakın!
Ben yanlışı doğru diye bilirim.
Sağım solum sorma sakın!
Susuyorum.
Susarken bir çok şey anlatıyorum sana, size, onlara...
Susuyorum çünkü konuşanı dinlemez,
susana; "Bu, neden susuyor?" diye bakıyorsunuz.
Susuyorum; konuşacak çok şey biriktirmeme rağmen!
Susuyorum.
Sus ve dinle ; dur ve anla
Sokaklar, yollar, insanlar ve hayatlar
Sana bir şeyler fısıldıyorlar kulak ver.
Koşma artık; soluklan biraz.
Anlamadan şuursuzca başını almış gidiyorsun.
Biraz durul, sessiz; bir taş misali kesil!
Toprağa yeni düşmüş bir tohum gibiyim;
Yıllardır özlemini kurduğum yuvama kavuşuyorum.
Önce filizlenecek sonra yeşerecek
ardından güzel bir fidan olacağım.
Sonra dallanıp budaklanan bir ağaç misali köklerimle yaracağım toprağı,
Şefkatli bakışlarıyla beni ısıtan güneşe selam vereceğim.
Boş bulduğum her sayfaya yazdım içimi
Yetmedi sayfalar, yetmedi mürekkepler; dolup taştı yüreğim.
Yaşın ne, ne çektin, ne gördün de o kadar abartırsın demeyin.
İçimin doluluğu yaşımdan ya da çektiklerimden değil; hayatı tanıdıkça hissettiğim duyguların yoğunluğundandır.
Bu yoğunluk güzel duygularda haz ,kötü duygularda acı veriyor olsa da.
Buna rağmen seviyorum içimdeki bu cümbüşü, bu kargaşayı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!