Devleri düşlerimde savaşa tutuyordum
Sana tuzaklarımı sabah unutuyordum
Ufacıktım düşümün perdesi mi o da sen
Cümlemin öznesi mi nesnesi mi o da sen
Sana çığlık çığlığa yalnız sana suspusum
Seni uyurum, seni yeşerir her kabusum
Sana vurulduğumda küçücük bir çocuktum
Feriha, sen olduğum tarihi de unuttum
Beni hiç anlamadın sitemkarın değilim
Fukaran olduğumu göremezdi de kalbin
Anlayamazdınki sen denizin dünyasını
Anlayamazdın o gün balıkçının yasını
Bilemedim sırtımda eyer mi var semer mi
Bilemedim bu sularda boğulmaya değer mi
Bilir misin bir okun giderkenki sesini
Bilir misin kan sızan yaranın çaresini
Bilir misin başının dizlere düştüğünü
Bilir misin dermanın derde dönüştüğünü
Nefes tıkanır canım, can toprak gibi çatlar
Bilir misin içimde yürek çürüttüğümü
Sabahlarım siyahtır, akşamlar ayrı ıssız
Gece ay gündüz güneş bir de ben çok yalnızız
Ölüm havarileri sardı tüm şehirleri
Feriha sen tutmazsan kim tutar bu elleri
Acım içinde beni boğan bir derya gülüm
Mut ki şahlandığımda tutan bir kahya gülüm
Hükümrandım ve sevdan başımda taçtı gülüm
Sen gidince içimde kaktüsler açtı gülüm
Oturup düşününce sinegah yanar gülüm
Neden yeşerdi şimdi neden solacak gülüm
Ah! Ölüm kucakladım, aşk yolunda meraktım
O nazlı canın için ötelerden adaktım
Kâğıt kalem kimseyi bu kadar harcayamaz
Hangi dilde ağlasam yar bizi anlayamaz
Feriha,sayfalarca sana şiir yazardım
İsmini el dilinden böyle kıskanmasaydım
Kayıt Tarihi : 30.8.2020 11:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
27.03.2016 Kumbağ- Tekirdağ

TÜM YORUMLAR (1)