İran'nın en önemli dört şehrinden biri olan Nişabur’da 1136 yılında doğmuş 1221 yılında vefat etmiş ünlü bir İranlı şair ve mutasavvıftır. Hekim ve eczacı olmasından dolayı Attâr (aktar) olarak anılır. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Şeyh Galip ve diğer mutasavvıflar tarafından yüceltilen Attâr, çoğu günümüze kadar ulaşan pek çok eser bıraktı.
Attâr küçüklüğünde Nişabur civarındaki Şadyah'ta babasının attar dükkanına devam ediyor, bir yandan baba mesleği attarlığı öbür yandan ilim ve irfan öğreniyordu. Attâr'ın eserlerine bakıldığında iyi der ...
"Daha ne söyleyeceğim ki? Dalda bir gül vardı, onu da kopardım, söz bitti..."
"Simurg örtüyü kaldırıp güneşe benzer yüzünü gösterdiğinde, yüzbinlerce gölge yere serilmişti.. Simurg aleme gölgesini saldığından bunca kuş suretleri meydana geldi.. Simurg apaçık meydandaydı ki aleme gölgesi vurdu.."
"Sende sevgilinin yüzünü seviyorsan bil ki onun yüzünün aynası gönlündür. Gönlünü eline al da onun yüzünü gör! Canını ayna yap da onun güzelliğini seyret! "
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!