Yedi tepeli bir şehir değildi ama..,
goncagüller ülkesinde bir tepeydi..
baba İSHAK'ın oğlu..
birde ana ZÜBEYDE'nin
tepeydi..çünkü ferhattı..
yiğitliği efsanesinde gizli..
şirinler ülkesinde şimdi..
ferhattı...adaşımdı..
arkadaşım...meslektaşım...
su taşırdı haber merkezine..
ava vekfeden...kaleden..
geliye şexcumandan...bedlisten..
her operasyon bir talandı...
fero ise,
zulmü teşhir etmede bir kalkan..
acıların çetelesini tutardı..
ne ikitelli plazaları..
nede 5 n 1 k'cısız makyaj basınındandı..
o hayatın orta yerinde
gülyüzlü...
gökbakışlı ferhat tepeydi..
kurbağalar dereye inerdi..
feronun gözleri dağlara dönerdi..
ferhattı...tepeydi...
esmerdi tüm benzeşikleri gibi..
bir sabah canını kaçırdılar esmer tarafından..
suyunu kesmek istediler fotoğraf makinasından..
düştü esmer yanından zayıf..cılız bedeni..ama,
su yatağından taştı..
şimdi garzan gözleri ile bizi izler gibi..
şimdi her cumartesi..
zübeyde ananın dili..
hazar gölünde onu boğanlar ise,
fero her güldüğündeki hayali..
onlar için bin ölüm eceli gibi..
çünkü efsanesinden geldi..
ve yeniden efsanesine dödü...
efsanesi sarsarak sürüyor..
su bendini zorlamakta..
güneş ülkesi çağlayanlara gebe..
yeşeren çöllere..
rüzgarlı bayırlara..
salkım söğüt dallara...
biraz daha sabır...
*1993 yılında kaçırılıp boğularak öldürülen gazeteci ferhat tepenin anısına..
EYLÜL 1993-istanbul-haber merkezi
Ferhat EpözdemirKayıt Tarihi : 6.9.2004 16:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!