Saatin tik taklarıyla gelen bir müjdeli haber bu.
Farklı olma telaşı sarmış dört bir yanımı.
Ne ağlarım bu halime, nede gülerim gelecek vakte.
Derdim tek sahip olmak sahipsizliğe…
Dolduğunda vakit yakar bir sigara çekerim şarabımdan ömrü’ bahtın.
Olmuyor şimdi eskisi gibi hiçbirşey
Bende bıraktığın acı, geçmiyor bi' türlü.
Hayalimdi, bi' kere sana dokunabilmek
Dokunduğumda anladım ki sonuncusuymuşum ben...
Olmuyor şimdi sen gibi hiçbirşey
Mutlu musun şimdi?
Sana ellerimle veremediğim mutluluğu buldun mu sonun da?
Sensiz mutluluk acı veriyor bana
Yokluğunda mutlu değilim aslında…
Özgürlüğe kanat çırparcasına kopmak istedin benden
Kapatın kapılarını kalbimin
Yalnızlığımla baş başa bırakın beni.
İçindeki zehrini saçmasın yüreğime
Kimse vermesin ona yüreğini…
Saçlarımdaki beyazlar yağmur taneleriyle sevişiyor şimdi
Ey kalbi aşk,
Aklı mantık,
Dudakları sadık,
Yüreği büyük,
Gözleri kör dostum.
Ve mutlu olmak istemiştim ben sadece seninle
Oysaki sen başkasını seçmiştin çoktan…
Ve öperken dudaklarımdan beni
Düşünmemiştim hiç bir şey belliydi kararım çoktan…
Senin kalbinde yeller eserken beklide bensiz mutluluklarda
Beni bıraktığın yerde
-buluşalım seneye sevgilim.
Gözyaşlarım kurumadan bekler orada bizi
Ben seni,
Aşırı yağan yağmurun hasatını mahveden köylünün elinde kalan bir tutam buğdaya sevindiği gibi seviyorum.
Ben seni,
Açlıktan nefesi kokarken bir yudum ekmeğe dünyalara sahip olan fukara gibi seviyorum.
Ben seni,
8.7 şiddetindeki depremde ailesini enkaz altından kurtaran babanın gözlerindeki mutluluk taneleri gibi seviyorum.
Beni affet…
Saçlarım yüzümü gizleyemiyor,
Elllerim yemek kaşığını tutamıyor,
Yüzüm her geçen gün daha da kızarıyor.
Beni affet…
Duvarlar üzerime üzerime geliyor,
Yağan yağmur adeta yıkıyor bedenimi.
Sol göğsümden başlayarak bedenime hafif ağırlık çöküyor,
Kadavra gibi hissediyorum kendimi.
Yeni aldığım saatim bile on iki de durmuş kalmış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!