1
Dolaşırdın ruh ufkunda
zaman sır basardı.
sen göremezdin, görünenin arkasında
bu gün, sana yeni gelen
mazide kalır hayaletler arasında
Dokunuyordum titreyen dudaklarına
Hüzünlü bakışların bizi götürürdü
Dağ bayır yürüyorduk biz seninle
İkimizde gururlu ikimizde mutlu
Gece de çıt yoktu,gece tertemiz
Bütün doğa sessiz soluyordu
Amelia kendisi olanların sesi
Amelia küçük çocuk
Sokakların şen şakrak yüzü
Duyguların bakire dili
Anlamak zordur belki de seni
Yüksek ruh
İdeal şuur
Nefsine gem vur
Her daim tetikte dur
Ne yaparsan, kendin bul
Sararmış yapraklar
Yere düşer ahenkle
Kendini tanıtır rüzgarın
Uğultusunda
Evin kapısında tek kolu
Pos bıyıklı adam
Buluşmamızın her anını zamanı
biz bir mucize gibi coşkuyla kutlardık
sadece sanki orda yalnızca ikimiz vardık
her konuşmamızda acılarımız hafiflerdi.
merdiven basamaklarından baş döndürücü bir hızla inip,
çiğ taneli leylakların arasından geçerek
Kabuğuna çekilen ruh
Mahzun ve üzgün durur
vücut kendisine yeni bir dil bulur
Konuşmak için yaptıkların sorulur
İskeletin üzerine yayılan derisiyle yeniden vücut bulur
Paramparça ve iz dolu yaşantıdan
Hatırlarmısın? ben sana bir kitap
Sende bana bir kahve vermiştim.
Senin bana benim sana benzediğimi
Daha o zaman anlamıştım.
Girdiğimi görürdün
Doğar insan hep aynı fıtrat üstüne
Mucizevi şehirlerde büyülenir
Dünyayla ölmeyecekmiş gibi ilgilenir
gün belki de son bir gelir
önünde her şey bir serap gibi belirir
Üsküdar’da hep seni aradım
Hep sen vardın bende kalan
Zihnimde canlanan
Bir tek sen vardın
Kız kulesinde denize bakan
Dalgalarda hüzünleşip sahil taşlarına çarpan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!