Gök kızıla çaldığında..karanlığın ilk şafagında
Onlarca söz bir kapıya anahtar olduğunda
Sensizliğimi sessizlikle boğduğum hergün için
Yarınlarımdan özür dileyeceğim
Belki yarınlarım birilerine umut diyorum
Ay ışığı yakamoz ,serin bir esinti,dudakların ıslak
Gözlerine hayaller takılmış ,saçlarına üç beş tutam yıldız
Yıldızlardan galaksileri var o küçük kızın
Sevdadan uzak iyileşmez hiç bir sızın
Bir umuttur yaşamak ; yazılmış duvarlara
Hüzne kulaç atmakmış ;derin denizde boğulmak
Sağlam çıktığın teknenin ;alabora olmasıymış
Kara denizde gemilerinin batması
Batsanda imdat diyememekmiş ;yalnız yüzmek
Soğuk soğuk değiyor rüzgar terlemiş tenine
İçini ferahlatıyor içtiğin bir yudum soğuk su
Yorgunlugunu anlıyorsun oturup dinlendiğin sandalyede
Umudu bekliyor gözlerin çiçeğe hasret çöllerde
Gözlerin uyumamış yorgun yorgun bakıyor etrafa
Şair öldü..
şiir sustu...
defter bitti
kalem tükendi...
Sanki bir şeyler zamansız oldu eksik oldu dönümsüz oldu
Anlatılan her güzel masalın kahramanı sana benziyor
Zaman sana akıyor güneş sana doguyor
Zemheride açan her çiçek seni bahar sanıyor
Her demin bir bahar, papatyalar solmuş ,boynun bükük
Her ses bir zindan, boş koridorunda yankılanan
Her göz bir güneş, dört duvar içine doğmayan
Her sen bir hüzün, yaz içinde sonbahar
Bir şarkı mırıldanır dururdum ,ellerinden düşmeden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!