Ferdiyet
Kimseden ders almayan ve terbiyesine girmeden yolunu bulan kişi, “Ferdiyet” halindedir! Buna “Birey” de denir ama ayrıntısı şu; her birey, “Başkalarından ders almayan veya başkalarının terbiyesine girmeyen! ” kapsamını vermez!
Ferdiyet, vehbidir; Allah vergisidir! Nihaidir! Bir sürecin tamamlanmasına dairdir! Sadece çalışıp çabalamakla elde edilemez! Ferdiyet, doğrudan birey ile ilişkilidir! Ferdiyet, “Ben” boyutu ile alakalı ve 1. Boyuta dairdir! 1. Boyutun ikili yapısından da kısaca bahsetmek gerekir! “Delilik, ikilik, ikillik” 1. “Ben” boyutunda ikili bir yapı işler bunu “Eril-dişil, artı eksi” şeklinde düşünebiliriz! Bazı deliler, 1. Boyutta tekliği bilerek veya bilmeyerek yakalamış olabilirler! “Rab” boyutu olarak da düşünebiliriz, yani kişinin “Rab” algısı “Rabbulalemin” algısıyla kişiye izafi olarak örtüştüğünde mümkün olabilir! Ferdiyet, bu ikiliği teke indirmeyi başarmak gibidir! Yani 1. Boyutun ikili yapısını aşmaktır! Geometride bir nokta, diğeriyle bir boyut kazanıyor, 1. Boyutta ikilik olmasının nedeni bu aslen! Fert, bunu kendi iç aleminde aştığında ferdiyetten söz edilebilir! “İkiyi bir etmek! ”
Ferdiyeti, bir makam olarak ele alıp sadece “Din anlayışına güncel bakış getiren! ” kişilere vermek de mümkündür ama ferdin alanı, sadece bir din veya bir öğretinin kapsamı ile daraltılmamalı! Din anlayışına güncel bakış sağlayanlara, “Ferdiyet” atfetmek mümkün elbet!
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta