Ve istersen patronda olabilirsin çok zengin ,
Bir çoban da ,
Patron seni şerefli gösterir , çobanda.
Şiir gösterirmi ?
-Malesef dedim o yaşlı kitap satıcısına.
Ben mutlu kişi!
Geçen sormuşlardı sen neden varsın acaba ?
Ne desem beğenirsiniz?
-Ben mutlu adam!
Sonra hep bir ağızdan gülmeleri.
Bazen bir name seni alır götürür
uzaklara,
Şiir Dünyasına, şair kentine.
Bırak kimseler olmasın yanında
Kimseler tutmasın elini,
Sabaha karşı yıldızlar dudaklarını ısırırken gördüm
Ama ben çok yalnızım !
İçimde başka bir ben yok .
Kalbim!
Bir kedi bir köpeği sevdiği gün size yıldızları sayacağım !
Ne cani bi şairdim oysa
Ben niye yokum?
Doğru,
Yokum ben !
Vardır ya perde dükkanlarında rüzgar döner,
Döner de perde sallanmaz durur.
Sonu gelmeyen dağların zirveleri nasıl ki bnulutların arasında kayboluyorsa seni öyle kaybetmek isterim.
Ne beyaz kağıtlara muhtaç kalarak ,
Ne de okunamayan üstü tozlu manzumelere .
Kaybetmek isterdim görünmeyen hayalleri,
Kaybetmek isterdim geride bırakılan derin düşleri
Sonbahar yaklaşıyor
Ahşap penceremin çürüyen çitaları kokarken
Yağmur damlaları ve ağaç yapraklarının çıkardığı müziği dinliyorum,
Islak bir zemin bulup yıldızları izledim
Ağacın mevsimsiz gölgeleri bana yüreğimi tarif ederken
Rüzgarlar buğday başaklarının sakalını ve saçlarımı beyazlatıyor.
Bir sokağın başından yürümek isterdim gece boyu,
Dün o böcek dedi ki "Dönerse eğer bırakmaz seni" yemin etti ve güldü.
Sevgili arkadaşım! dedim ona,
Ellerini gördüm sonra
Daha tuzluydu saçlarım.
Ey aşk sen misin beni yenen bu koca boşlukta?
Ellerim kırılsın dokunursam bir daha
Şiirler yazdım bu koca haritada, överken onları bağrında ama ben yokken.
Anlımı taşa dayayarak kızıyorum şairlere
Bu ateşin cızırtısı beni sesleriyle boğuşturuyor
Dışardaki köpekler mi kuru bir ekmeği bekleyen yoksa yüreğim mi?
Kapatsam gözlerimi zaman durabilir mi?
Kıyamet kopar mı en kısasından
Çaylar soğur mu ben olmadan
Sen bir düşsün gördüğüm




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!