Tarikatın yoluna tasavvuftur dediler,
Hakikatı bilmeden biz veliyiz dediler.
Arif Arif dediler birkaç kelam ve idrak.
Konuşmakla tükendi düşünmekten bi idrak.
İnsan özü Zatından, bedeni ise sıfattan,
Arif bunu ne bilsin, bu hakikat bekadan.
Mezhep olmuş dinciye Sunni Ebu Hanife,
Mahmudiye Hakikat anlatılır Arife.
Biri fenayı görür, diğeri de bekayı,
İki aynadan bakan veli dürmüş dünyayı.
Fenafillah özünden konuşurlar arifler,
Bekabillah içinde sus pus olur veliler.
Mülhimmenin gayesi velayete ermektir.
Resulünden duymamak arz da arif kalmaktır.
Resulünün sesini rabbinden duyan veli,
Rabbi olmuş Zatullah gizli yol bulan deli.
Mürşid mürşid dediler olmazsa olmaz imiş,
En hakiki Mürşidim özümdeki Hak imiş.
Esmalarda gezinen arif-i billah sultanı,
Beka Billah fakiri sana yokluk anlattı.
Arifler esmalara dalarak sultan olur,
Sıfatları aşmadadan velilik hüsran olur
Arife mürşid gerek, fenalarda yol bula,
Velayetin mürşidi, 151 Bakara...
Kayıt Tarihi : 22.11.2011 13:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!