Femina Şiiri - Yorumlar

Ayten Mutlu
49

ŞİİR


113

TAKİPÇİ

nasıl bir ayin gerek bu lanete Femina
yaşamının kırıkları birleşsin diye
hangi büyülü ezgiyle dans edeceksin
yeni günün şafağında?

bin yılların laneti bu Femina
başka gün yok başka dünya

Tamamını Oku
  • Onur Bilge
    Onur Bilge 15.04.2009 - 18:48

    hadi dans et, çoktan başladı ayin
    büyülü ellerinle çal aşkın zillerini
    Femina, uysallığın çılgın gelini


    HAYDİ DANS ET: Erkek SAVAŞARAK, DÖVÜŞEREK; KADIN, tüm kadınlığını kullanarak dans ederek kendisini gösterir, en güzel şekilde. “Güleriz, ağlanacak halimize...” demiş ya şair; işte öyle kalk dans et; ağlama!

    AYİN: İlkel toplumlarda, bazı kabilelerce, kazanın kurulması, insanın içinde kaynatılarak pişirilişi sırasında yapılan gösteri anımsatılmakta. İNSAN ETİNİN YENMESİ kast edilmekte. Kadın ağaca bağlanmış. Etrafında ayin yaparcasına tamtamlarla dans etmekte kişiler. (Erkekler)

    BÜYÜLÜ ELLERİNLE: Kabilelerdeki büyü anımsatılmakta. Maharetli eller anlamına da gelmekte...

    AŞKIN ZİLLERİNİ ÇALMAK: Erkek acımasızlığına rağman hâlâ aşktan bahsetmek ve ona aşık olup, AŞKTAN BAHSETMEK... (Zalimlere gönül vermek, şiirler yazmak, türküler yakmak...)

    UYSALLIĞIN ÇILGIN GELİNİ: Uysal bir topluluk olmuş kadın milleti. Falat artık çıldırma raddesinde sıra sende! “AYAĞA KALK SAKARYA!” dediği gini Necip Fazıl KISAKÜREK’in; kalk ve dans et!

    “Haydi, kalk, kendini ifade et! Senin etini yiyorlar. Etinden faydalanıyorlar. Bu yamyamlar, ayini asırlar öncesinden başlattı. Yüreğindeki aşkı seslendir, şiirler yaz, şarkılar söyle, hatta isyan et; eşitlik ve özgürlük aşkını dillendir o maharetli ellerin ve ölümüne sevmeyi bilen yüreğinle! Çıldır artık, uysal gelin! Çılgınca dans et!

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge 15.04.2009 - 18:31

    siyah güller içinde
    dantel tencerelerin kızgın köpüklerinde

    SİYAH TÜLLER İÇİNDE: Ne kadar üzülsen, ayrılıktan acı içinde...

    DANTEL: Kadınlar örer. Bazen bununla aile geçimine katkıda bulunur. Zor iştir. GÖZ KUMU derler. İğneyle kuyu kazmak... Kasın böyle göz nuru döker, yuvası için... Fedakârlığı simgeler.

    TENCERE: Kadınlar kullanır. Bunda, biteviye, aile efradının rızkını hazırlar. Ateşin karşısında yemekle birlikte kendisi de pişer.

    Ne kadar üzülsen, ayrılıktan acı içinde olsan; bu sana, tüm cildinin; tencerede kaynayan yemeğin kızgın köpüklerinde yanması, yani buharda, yani ateşte dağlanmak gibi gelse de o acıya dayan! Yanarsan yan!

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge 15.04.2009 - 18:22

    aklın deliliğe çarpan kıyılarından
    bay tanrının yatağından
    sisten çık gel siyah tüller içinde


    AKLIN DELİLİĞE ÇARPAN KIYILARI: Çıldırma noktasında...

    BAY TANRI: Koca...

    BAY TANRININ YATAĞI: Kadının, sadece dişiliğinden yararlanan zihniyet...

    SİS: Kasvet...

    SİYAH TÜLLER: Yas giysisi... Matem elbisesi...

    Çıldırmanın eşiğindeyken, sadece dişiliğinden yararlanan zihniyete baş kaldır! Çık o cehalet karanlığından! O kesif kasvetin içinden, üzüntünden matem tutarcasına da olsa sıyrıl, çık! Toplumca tanrılaştırıldığından kendisini tanrı gibi görmekte ve seni sadece kullanmakta olan adamı ne kadar çok seversen sev; acını yüreğine göm; bağrına taş basarak, yas giysileri içinde olsan da terk et onu! Kendini kullandırma! Sevgisiz ortamda işin ne?

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge 15.04.2009 - 18:13

    işaret bekleme sim gölgeler çağından
    ışığın içindeki gölge gibi gel
    ballı şerbetleri yudumlar gibi
    iç aykırılığın saf içkisini
    yaz buğusunda yanan ülke gibi gel


    SİM GÖLGELER: Erkekler... Erkeklerin altın gibi değerli varsayıldığı; aslında sadece GÖLGELERDEN İBARET olduğu kastedilmekte...

    SİM GÖLGELER ÇAĞI: Erkek sözünün geçtiği zaman dilimi...

    IŞIĞIN İÇİNDEKİ GÖLGE: “Seni yok saysalar da VARSIN! Işığın içindeki gölge, YOK demek değildir. Göremezler, görmek istemezler, GÖRÜLMEZ olsan da VARSIN SEN!” demektedir.

    BALLI ŞERBETLERİ YUDUMLAR GİBİ: Bu işten büyük bir tat alarak...

    AYKIRILIĞIN SAF İÇKİSİ: Düzene baş kaldırır, tüm saflığın, duruluğun ve berraklığınla, bir yudum tatlı su içercesine...

    YAZ BUĞUSUYLA YANAN ÜLKE GİBİ: İçi yanmış, son derece susamış olarak... Ülkemizdeki çile çeken kadınların yüreklerinin yanıklığına ve eşitliğe, özgürlüğe susamış oluşlarına değiniyor.

    Erkeklerin altın gibi değerli varsayıldığı; aslında sadece GÖLGELERDEN İBARET olduğu bu zaman diliminden sana hak ve özgürlüğün verilmesini boşuna bekleme! Sen varsın! Yok saysalar da gölge gibi süzül, gel! Kendini göster ve bu işten büyük bir tat alarak, düzene baş kaldır, tüm saflığın, duruluğun ve berraklığınla; son derece susamışlığınla buz gibi bir yudum tatlı şerbet içercesine...

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge 15.04.2009 - 17:56

    içinde eskil ritim, yırtılan etin sesi
    umarsız sessizliğin iç çekişleri
    eşlik edecek senin dansına

    YIRTILAN ETİN SESİ: Bedenin çektiği, etleri yırtılırcasına ACI... Bekârete de gönderme var.

    ESKİL RİTM: Eski değerler... Örf, adet... Uyulması gereken ne varsa...

    UMARSIZ SESSİZLİK: Hiçbir beklentisi olmamak, boyun eğerek susmak; kabullaniş...

    “Dansına, eski yaşam tarzı; adetler, töreler, ve yanlış aksettirilen diğer değerler yüzünden çektiğin acının iç çekişleri, kaderini kabullenme ve boyun eğme sessizliği ile birleşerek, senin ezgini oluşturarak eşlik etsin.” denmektedir.

    Cevap Yaz
  • Alev Savan
    Alev Savan 15.04.2009 - 17:55

    İşte size bir örnek:Züleyha Özbay Bilgiç..........................................Neden öyle süzeysiz bir yorum orada durup duruyor sabahtan bu yana......yoksa?......neyse
    ;Alev

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge 15.04.2009 - 17:47

    başka gün yok başka dünya
    boyun eğişlerin gururlu zilleriyle
    çal bin yıllık aldanışı Femina


    Burası çözümlemeye muhtaç değildir ama yine de çözelim:

    BAŞKA GÜN YOK: İnsan ömrü sınırlıdır ve hayat hakkı, kişilere bir kez verilmiştir. Kadına da öyle...

    BAŞKA DÜNYA YOK: Biz insanlar için, yaşayabileceğimiz, nefes alabileceğimiz başka bir dünya yok.

    BOYUN EĞİŞLERİN HUZURLU ZİLLERİYLE: Tüm kadere teslimiyetinle...

    ÇAL BİN YILLIK ALDANIŞI: Teslimiyetinle, asırlardır aldatılışının temposunu tut, ritmik ezgisini oluştur, hünerli parmaklarınla...

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge 15.04.2009 - 17:40

    uzun kürklü hayvanların ininde
    soğuk yıldızların ince yılanı
    gibi kıvrıl Kybele ananın suretinde


    UZUN KÜRKLÜ HAYVAN: Erkek milleti...

    İN: Aile, yuva, ev...

    UZUN KÜRKLÜ HAYVANLARIN İNİ: Erkeğin hükümranlığının sürdüğü evin içi... Nikâh da kastedilmekte ama erkek namına kim varsa; baba, dede, ağabey, nişanlı, arkadaş...

    SOĞUK YILDIZLAR: Soğuk aile ortamıdır.

    İNCE YILANI: İncecik, cılız yapılı narin kadın bedenidir.

    SOĞUK YILDIZLARIN İNCE YILANI: Soğuk aile ortamında incecik, cılız bir yapıdaki narin kadın bedeni demektir.

    KIVRIL: “Kıpırda! Canlan artık! Pasif olma!” demektir.

    Bu bölümde kadına: “Soğuk aile ortamındasın, narinsin, incesin ama incecik bir yılanın bile büyük bir gücü varsa, içindeki gücü açığa çıkar; öyle güçlü ol! Kadın tanrıça gibi hisset kendini! Sen anasın! Doğuran, büyüten, yetiştirensin! Tanrılığa layık birisi olacaksa; bu, sen olmalısın!

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge 15.04.2009 - 17:19

    sıkılgan hecelerin sedef çiçekleriyle
    kanırt çivisini tüm kutsal kitapların
    Femina dans et ince topuklarınla
    sars kızıl opalini toprağın


    SIKILGAN HECELER: “Yasak! Ayıp! GÜNAH! Sus!” baskısı altında dilsizleştiren kadının, DELİRME NOKTASInda yasaklara, adetlere, törelere; hatta, hatta daha da ileri giderek, DİN DİYE erkekler tarafından dayatılan kurallara isyan etmesi anlatılmaktadır: “Yeter artık konuş, susma! Dünya, senin de var olduğunu anlasın! Artık o denli bir baş kaldırış içine gir ki yer küre titresin!” denmektedir.

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 15.04.2009 - 17:18

    Pekala, bu mesaj işi şimdilik çözer sanırım.
    Lütfen bize seslenmeyin, çünkü biz inancımız yerleşinceye kadar sabahlara kadar gözümüze uyku girmeyen geceler geçirdik.

    Her ne söylense verecek bir cevabımız, her iddiayı sahibinden önce düşünmüşlüğümüz vardır. Meydana zanla çıkmadık çünkü. Böyle kapatalım bunu.

    Şiirin kendinde hakaret olarak yorumlanacak bir şey yok. Olsa ben çok saatler önce ince bir cevap vermeyi bilirdim.

    Selamlar herkese

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 68 tane yorum bulunmakta