Kendi üzerindeki emzirilme tutumu içinde ya da başkasının emzirilmesi içindeki izlenen yolu ve ritüelime edilen tutumlarla gözlemi yapılan şey, melezi çocuğun iç dünyasına yansıyordu.
Çocuğun gözlemini yaptığı şey ya üzerinde oluyordu; ya da çocuk kendisini, gözlemini yaptığı bu seremoninin içine koyuyordu. Melez çocuğun geçiş ritüeline yaptığı bu tür gözlemcilikler, kendi üzerine kendi düşünmesini yapıyordu. Yani çocuk, İttifakı lığını determine eden bu ilahi mana etkisini, iliklerine kadar duyuyordu.
Melezlerle, saf totem aiti kişiler arasında aitti oluş ve ritüeli oluş farkları vardı. Farklı ritüeller saf totemciliği temsil eden ilah kişilerle; melezlerin arasına girdi. Bu ritüeli aralayışılar, ilahlarla melezler arasında mesafe demekti.
Bu aralayışılar, ilahlarla melezler arasında görünmez duvarlı sınırlar demekti. Melezdeki zaman mekân farkının kutsamasını veren algılardı. Bunlar, ortam içindeki melezler üzerinde; kadının ve erkeğin ilah oluşunu biçimlemeye giden etkilenici yollardan sadece birkaçıydı.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta