İnsanı seviyorum, kötülük koksa bile yüzü
Çayımdaki şekerin vahşi tadında bile insanlık var çünkü,
Kelebeği düşüren, kuş avlayan yırtıcı çocuk;
yine de beşer.
Sazı çalan da, kulak kabartıp dinleyen de,
Oynayan berduş, dağıtan serkeş de
hep insanın oğlu;
Her ne kadar kendinden geçmişse de sarhoş.
Güneşli bir günde, belki bir çınar dibinde
Düşünecek bir dimağ bulur insan bir zaman;
Birdenbire evreni hatırlar
ve sancısını doğumun.
Ne kadar unutkan olduğundan dem vurur,
Bazen felsefede yücelir, akıl yürüterek insan,
Bazense küçülür; hayvanlara eş görünür.
Ben;
doğumu, insanı ve ölümü sorarım,
Geçip gittiğini görür, anlarım sonsuzluğu,
Evrenin başını, ararken maddenin kaynağını,
Ve bulurum.
Eğer ilim varsa bir insanda,
anlamıyorsa bu hayatı,
İlim yoksa da;
paylaşmıyorsa ekmeğini sofrada,
İnsanlığın anlamı ne o zaman,
kim bilecek evreni?
Ey beşer gardaş,
Beyhude işler senin neyine?
Felsefe taşını parlat, yosun tutmasın ha!
Elalemin hengine dalma,
Git kendi cengine…
25.06.2000
Orhan TiryakioğluKayıt Tarihi : 1.2.2008 01:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Felsefe yapmak, evreni dinlemek ve kendine dönüp bir bakmak... Genel bir devran değerlendirmesini başlatmak, bir deneme yapmak... Saygılarımla...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!