Felekten ömür çalmak Şiiri - Necdet Uçan

Necdet Uçan
10530

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Felekten ömür çalmak

FELEKTEN ÖMÜR ÇALMAK

I-
eski zamanlardan kalma
elma şekeriyle
pamuk helva dağıtalım
tüm çocuklara
bisküvi arası lokumu bilmez
gıdası sokaktan uzaklaşan çocuklar
arkadaşlık
ve bitmeyen dostluklarla
Affan dedeye para saymaya gerek kalmadan
çocukluğun bedava
düdüğü
istediğin gibi çalacağın günleriniz olsun
bol güneşli
aydınlık yarınlar alabiliriz mesela
özgülükler diyarında
isterseniz bozuk parayı balona yatıralım
ya da uçurtma yapalım
yerçekimine inat, özgürlüğe uçacak
kuşun kanadındaki yarayı saralım
yeter ki var olun çocuğum
ayakkabı boyacılığı yakışmıyor
gökyüzünü boyamalısın mavinin tonlarına
derste olman gereken çağda
sabaha kadar karnın guruldamaktansa
ışıkta mendil de
bunu reva görenlerin egosunu da sat
heyhat
cümle insansızlığa inat
kötülüksavarlar alalım
en temiz kıyafetlerimizle
bayram şekeri toplayalım keyifle
yakan top oynayalım
ardından kör ebe, saklambaç
yeni buluşlar için
kitapla, bilim
çağdaşlık alalım
karanlıklara, karartmaları yararak
II-
ve sevdalım
envai çeşit renkleriyle
sana baharlar alayım
gece leylak kokusu
hanımeli
lavanta esintisiyle
ıtır kokulu kır gezintisinde
sana masmavi gökyüzü
birbiriyle bütünlenmiş bulutlar
sana deniz manzarası
toprak kokusuna sebep
sırılsıklam yağmurlar alayım
gökkuşağı oluşsun gönlünde
kırlangıçları selamlayalım birlikte
keklik ötsün
kızılçam ormanında
sincabın ağaca tırmanışına
biraz yalnızlığa takılalım
Cahit Sıtkı
“memleket isterim desin” yüreğimize,yüreğimize
III-
kınalı kekliğim
sana yüreğimden gelen
sevdalar ısmarlayayım
birlikte, Van Gogh tablosundaki derinliği
Picasso’nun Guernica’sını konuşup
İspanya iç savaşını
Rodrigo’nun gitar konçertosundaki
o iç yakan ezgiyi
nemli gözlerle dinleyelim
hatta utanmaksızın ağlayalım
insanlığın dramına
deniz kenarında
dalgalar kıyıyı yalarken
salaş mekanda
ruhumuzu salalım
Bethooven çalsın mesela
5. senfoni ya da Türk Marşı
beyaz gelinlik giydirelim bulutlara
görülecek güzel günlere
ağzında zeytin dalı, güvercinlere
Nazım’ın sevdalarını anlatalım
IV-
direncim
güz gülüm
sana, biraz sabır alayım
dillere pelesenk
bir Ahmet Kaya türküsü
ve Ahmed Arif’ten
onurlu bir kavga şiiri mırıldanırken
papatyalarla birlikte
su gibi berrak ve temiz ömür sunayım
Nevzat Çelik’ten ödünç
saçlarına yıldızlar
ve berene
Che’nin yıldızından takayım
Çingene pembesi gömlek
allı, morlu, yeşilli entari de yakışmaz mı
o güzel duruşuna sevdalı
oturup, birlikte
yazlıklarla kışlıkları ayıralım
hatalarımızı sayalım yüksünmeden
kalan zamanda, yaşam telaşıyla
gelecek planı yapalım
kırılmamış hayaller
ve yaralanmamış umutları sobeleyerek
felekten ömür çalalım
V-
hasretim,
“dağ başını duman alsın”
ıtır kokusu yayılsın
dostluk kuşatsın
neşe sarsın etrafı
tarla fareleri saklambaç oynasın
yarış yapsın tazılar
kuşlar gösterilerinde
sorti yapsınlar sulara
gökyüzünde kaybolsunlar, hürriyete
ve güneş pusulamız olsun
duraksamadan
aydınlığa yürüyelim
yüksek sesle ve korkmadan
haykıralım sevdalarımızı
haykıralım ki
yara almasın
sözde kalmasın umutlar
bozkırın tezenesi
Neşet Ertaş’tan bir bozlak
yankılansın yücelerden
sığ yüreklerin kulağına küpe
ve ulak olsun sevdaya
kenetlensin ellerimiz
bağlansın yüreklerimiz sıkı sıkıya
felekten umut çalalım

VI-
bir tanem,
kıyamam
rüzgarın kırdığı dalına
lafın yaraladığı yüreğine
nedensiz yıprattığın bedenine
bilirsin ki
kelepçe vurulmuş derelerin
seli gider, geriye kumu kalır
şiddetli fırtına sonrası
sessizlik gelir
ve yağmurdan sonradır
rengarenk ebem kuşağı
incitme hassas yüreğini
ıslatma kirpiklerini
zira, Yunus’un dediği gibi
“dünya bir pencere, her gelen bakıp geçti”
yaşamda gerçek olan sensin
inan, gerisi hikaye
gir koluma
yaslan omzuma
verip kafa kafaya
bardağın dolu tarafına bakalım
gelmişine, geçmişine saydıralım
aydınlığa ıslık
felekten yaşam çalalım
VII-
ömrüm,
yapmacık tavırla
sabrı sınamadan
kırmadan, duyguları aşındırmadan
bir yana bırakmalı zorunlulukları
hakkını vererek, keyif alarak
ve dibine kadar doğal yaşamalı
yarım bırakmadan başlanılanı
yapaylık katmamalı hayata
toz kondurmamalı
kutsamalı ve yüceltmeli sevdayı
Veysel’in
“yar yüzüne yüz yıl baksam az gelir” şiarıyla
eksilmeden, vazgeçmeden
değerleri diri tutarak
felekten duygu çalalım

VIII-
varlığım,
yaşamın orta yerinde
yarınlar adına
“emanet gülmeye” itiraz ederek
karşı çıkmalı zorbalığa
hegemonyaya
üstünlerin hukukuna
yapmacıklığa
el ele verip de
yeşertmeli sevgiyi
gönülleri birleştirerek
çağlayana dönüştürüp
beklentisiz
katlayalım coşkuyu
ve umudu
çalıp çırpmadan
felekten rol çalalım

IX-
savuşturmak
bıkmak
usanmak
yorulmak
yarı yolda bırakmak yok
Karacaoğlan’ın dediği gibi
“sevdaya düşen yorulmaz”
yaşama
ve sevdaya dair
hakkını vermeli
koşuşturmalı
gücümüzü
beynimizi ortaya koyarak
mücadeleyi yükselterek
felekten sevda çalalım

Eylül 2021

Necdet Uçan
Kayıt Tarihi : 10.9.2021 13:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Necdet Uçan