Baharın kokusundan mıdır bilmem
Birkaç gün önce
Hırsızlık yapmak istedim
Felekten bir gece çalacaktım gizlice
Baktım şöylece telefona
Arayacak adam yok
Adam var da adam gibi adam yok
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
*
BEN SENİ SEVDİĞİMİ DÜNYALARA BİLDİRDİM .../
Ben seni sevdiğimi de dünyalara bildirdim
İndirdin kaşlarını, indirdin kaşlarını
Babanı, babanımı öldürdüm
İn dereye dereye de al dereden taşları
Geçti bizden sevdalık, al cebimden saçları
Kız evinin önüne de sereceğim kilimi
Oy bi hayli zamanda görmedim, görmedim sevdiğimi
İn dereye dereye de al dereden taşları
Geçti bizden sevdalık, al cebimden saçları
-türkü-
her şiir farklı bir tat veriyor okurken...kutlarım
Felekten Bir Gece
Baharın kokusundan mıdır bilmem
Birkaç gün önce
Hırsızlık yapmak istedim
Felekten bir gece çalacaktım gizlice
Baktım şöylece telefona
Arayacak adam yok
Adam var da adam gibi adam yok
Olsun baharda aşklar başkadır
Gittim güzel bir parka
Önce gezindim
Sonra oturdum banka
Bakındım sağa sola
Bir çift var karşımda
Oynaşıyorlar kol kola
Olanı var olamayanı var
Kıskandım valla
İşte her zamanki resim
Bir çocuk birde anne
Ne güzel tutmuş ellerinden güvenle
Gülümsüyor annesine
Hüzün kapladı gözlerimi
Güvenle tutacak eller yok diye
Ah işte bahar işte gençlik
Toplanmışlar yine
Dünya durmuş dönüyor
Kime ne
Her şey şenlik şamata
Kıskandım valla
Yüreklerindeki ateşi umursamazlığı
Vakit de geçti karanlık çöktü
Adam gibi adam yok işte
Çalamadım geceyi
Ah ulan felek
Ben mi beceriksizim
Sen mi cimri
Ben gidiyorum evime
Yalnızlığım oturmuş
Yolumu gözler
..........
BU ŞİİRİ BİR KAÇ KEZ OKUDUM..
YALNIZLAŞTIM,AŞIK OLDUM,DÜŞSEL YOLCULUKLAR YAPTIM..
.......
YAZIM TARZINIZ ÇOK ETKİLEYİCİ..
DUYGU KAVRAMINI İYİ YANSITAN DEĞERLİ BİR KALEMSİNİZ
SAYGILAR EFENDİM
evet aşk yaşamak kadar güzel bir duygu..tabiki Adam var da adam gibi adam olursa....tebrikler
İnsan duruşundan belli olur/ kişiliğidir onu ayakta tutan... kutlarım hoş dizelerdi, birazda tebessümle okudum...
Yalnızlık başa dert olsada gönüle servet en azından acı yok...Uluparkmı desem Fatihmi ama hepsi güzel yalnızlığınıza kuşlar dahi şahit olsa siz kalabalık yalnızlıksınız...Tebrikler...Saygı ve sevgilerimle....atıl kesmen
Karanlık basmıştı aynalara.
Adam gibi adamdı gençliğinde,
Tam altı okkalık bir bilek,
Gönlünde tonlarca sevgi vardı.
Aynalarla barışık,
Sevgiye tok,
Susamıştı gönlünce mertliğe.
Öyle derinlere zincirlemişti ki sevdasını,
Sürekli kendine kıyan bir cellat gibiydi.
Muammalar dolu gözlerinde
Tadı baldıran acısı,keskin kekik kokulu
Melankolik lanetler yarışırdı dilinde.
Bir de; kalbindeki soytarı hüzün...
Gölgelerin yüzleri arasında vurulmuş,
Kirpikleri bir çağlayan gibiydi yüreğinde.
Yaşamın kullanılmayan bir cümlesiydi dudaklarda
Oysa,susmak bilinmeyen bir mezarın kelimesi değilmiydi?
Ve,
Bir hicran dolu şarkıyı dinlerken,
Bir yetmişlikle kahroldu.
Ne zambak rengi sevdalar,
Ne gönüldeki sevgiler susturamadı yüreğini.
Günün yüzünü okurken sessizce,
Yokoldu öylesine suskun olarak............
A.Çakır
Şiirinizdeki 'adam gibi adam yok işte' cümlesine uygun olsun dedim şiirim.Kutlarım.
harika bir şiir okudum .tebrikler.
Güzel şiirinizi ve sizi kutlarım... Saygılar
Çok ilginç buldum bu şiirinizi.Bir dostun aranması hatta ona şiddetle ihtiyaç duyulması.ve bunu ne kadar güzel yorumlamıuşsınız.O anki duygularınızla gözleriniz dalmışken sizi görmek gerekirdi.
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta