Meydana gelir. Devam eder mi? –
Zihnim bir kaya,
Tutacak parmak yok, dil yok,
Tanrım
İki tozlu çantamı
İçeri ve dışarı
Pompalayan
Beni seven demir ciğer,
İstemez yeniden nüksetsin
Dışarıdaki gün kayıp giderken telgraf şeritleri gibi.
Gece getirir menekşeleri,
Gözlerin goblenlerini,
Işıkları,
Uysal adsız
Sesleri: “İyi misin? ”
Kolalanmış, erişilmez sine.
Ölü yumurtayım, uzanırım
Tamamen
Dokunamayacağım bütün bir dünyaya.
Beyaz uyku sedirimin
Gergin davulunda
Ziyaret eder beni fotoğraflar –
Karım, ölü ve yassı, 1920 kürkü içinde,
Ağzı dolu incilerle,
Onun gibi yassı
İki kız fısıldar “senin kızlarınız biz” diye.
Durgun sular
Dudaklarımı sarmalar,
Gözler, burun ve kulaklar,
Çatlatamadığım
Berrak bir selofan.
Çıplak sırtımda
Gülümserim, bir Buddha, bütün
İsteğim, arzum
Düşer benden ışıklarına sarılan
Yüzükler misali.
Manolyanın
Pençesi,
Kendi kokusuyla sarhoş,
Bir şey istemez hayattan.
[1963]
Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 30.11.2008 19:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Paralytic by Sylvia Plath It happens. Will it go on? – My mind a rock, No fingers to grip, no tongue, My god the iron lung That loves me, pumps My two Dust bags in and out, Will not Let me relapse While the day outside glides by like ticker tape. The night brings violets, Tapestries of eyes, Lights, The soft anonymous Talkers: 'You all right? ' The starched, inaccessible beast. Dead egg, I lie Whole On a whole world I cannot touch, At the white, tight Drum of my sleeping couch Photographs visit me – My wife, dead and flat, in 1920 furs, Mouth full of pearls, Two girls As flat as she, who whisper 'We're your daughters.' The still waters Wrap my lips, Eyes, nose and ears, A clear Cellophane I cannot crack. On my bare back I smile, a buddha, all Wants, desire Falling from me like rings Hugging their lights. The claw Of the magnolia, Drunk on its own scents, Asks nothing of life. [1963]

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!