Felak Suresi Şiiri - Osman Erdoğmuş

FELAK SURESİ

Felak ve Nas, muavvizeteyn diye de anılır.
Allah’a sığınmanın talimidir.

FELAK: bir şeyden, bir şey çıkarmak için yarmak manasına gelir.

Mekkidir, Medine’de nazil olduğunu söyleyenlerde olmuştur. Ama Efendimize sihirlenmiş ve büyülenmiş suçlamaları hep Mekkeli müşriklerden gelmiştir.
“Fil” ile “Nas” sureleri arasına yerleştirilmiştir. Nübüvvetin 2, yılına denk gelir.

KONUSU: İnsanın muhatabını görünür, görünmez şer ittifaktan koruyor.

Şer tasavvurunu inşa ediyor. Aslında ihlasın bir boyutu bu.

İnsan iradesini inşa ediyor öncelikle.
Genellikle insanoğlu görünmeyen ve bilinmeyene karşı zaaflıdır.

Şerlik eşyanın tabiatında yoktur. İnsan karanlıktan korkar, karanlık şer olduğu için mi? Hayır. Bilinmediği için.

Cehaletimiz içimize korku düşürür. Bu korku evhama dönüşür. Evhamda içimizde nasıl şekillenirse seler, şekiller oluşmaya başlar.

Bu sureler bilinmeyene karşı, görünmeyene karşı muhteşem bir panzehirdir.

Allah insanı istismar etmeyen tek varlıktır.

Cahiliyenin kötülük tanrısı yerine koyduğu geceye, gecenin yaratılışına, doğurduğu şeye bir atıf var.

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

1. KUL: Ey muhatap “Ben seni inşa edeceğim” veya kendini bana teslim et, ben seni yoğuracağım. NAHL 98

Ey kul! Kendini vahyin kollarına bırak. Vahiy seni yoğursun. Vahiy senin ustan olsun ki, sen de hayatın ustası ol.

“Kul”= De ki sözüne, Buyur Allah’ım demeliyiz.
“Kul” bu emre muhatap bütün müminlerdir.

Sığınırız. Allah’a sığınırız. Hiçbir şer güce sığınmayız.
Şer güç nedir? Düşmandır. İnsan düşmanına sığınır mı? Görünen düşmana sığınmaz ama görünmeyen o kadar çok düşmana sığınıyoruz ki.

EĞUZU: Akla abdest aldırmaktır. Demek ki, duygu ve düşüncenin de kirlenmesi söz konusu. Akıl kirliliğini onarmak daha kolaydır. Hele birde duygu kirlenirse, onu onarmak çok zordur.

Müşrikler bilinmeyene sığınırlardı, cinlere de bilinmiyor diye sığınırlardı. Ayet bilinmeyenden Allah’a sığın ki, şerlerinden emin olasın. Bilinmeyenden bilinmeyene sığınırsan nasıl emin olabilirsin?

FELAK: Yokluktan varlığa çıkışını temsil eder. Yokluk karanlığını yarıp, varlık sabahına çıkaran Allah’a sığınırım de. Tohumdan filizin çıkışı gibi. ENAM 95

Ey insan. Sende toprakla buluş. Su ve elementler seni de sarsın. Ki yepyeni bir hüviyete bürün. O çekirdek gibi seni de çatlatacağım.

2. Neden sığınırım sorusuna “Yarattığı her şeyin şerrinden.” MA HALAK: “Ma”nın içine her şey girer. Canlı, cansız, iri, ufak.

Allah hiçbir zaman benim şerrimden bana sığın demez.

Şer, Yaratana ait değil, Yaratana isnat edilemez. Tüm varlıklar cevherinde hayırdır. Şer arazından kaynaklanır.

Yaratılış amacına uygun kullanılmadığı zaman ortaya çıkar.

Maddi hastalıklarımızın şifası kainat içerisindeki laboratuar.

Manevi hastalıklarımızın çaresi Kur’an. İSRA 82

Zulüm, eşyayı yerinden etmektir. Hikmet, eşyayı yerine koymaktır.

İnsan da öyle yaratılmıştır, hayır olsun diye.
Ama ne yaptı insanın, yaratılış amacına aykırı davranmaya başlayınca şer oldu.

3. Zehirli ve zifiri karanlığın, cehalet karanlığının şerrinden Allah’a sığınırım.

GASIK: Zifiri karanlık denilmiş ama içinde zehirlilik var, soğukluk var, korkunçluk var.

Neden bu? Çünkü bilinmiyor. Bilinmediği için, içinde ne var o da bilinmiyor.

Günah kapıları genelde gece açılır. Kötülükler, mafyavari işler, ihtilaller hep gece yapılıyor.

İçine vahyin doğmadığı bir insan karanlık bir insandır.

Cehaletin şerrinden de Allah’a sığınmak gerek. İBRAHİM 1

4. Düğümlere üfleyenlerin şerrinden Allah’a sığınırım de.

ENNEFFESAT: iki manaya da gelebilir. Kadın içinde kullanılabilir, erkek içinde. Düğümlere Üfleyen: Aklın kördüğümleri olabilir. Karanlıktaki aklın kördüğümleri.
O dönem Peygamberimize yapılan düğümler böyle imiş.

Hz. Musa döneminde de iplerle yapılıyordu büyü.
KALEM 51

Günümüzde sihirin bir versiyonu hurafeler ve zararlı felsefik akımlardır.

Gençliğimizin beyinlerinden o düğümleri çözeceğiz. Başka yolu yok.

Kadın, erkek duygularını kirleterek karıştırıyorlarsa, bu ayet onlar içindir.

5. Haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden Allah’a sığınırım.

Demek ki, haset etmediği zaman hasetçi şerli olmuyor.

HASET: Kalbin hastalıklarından biri olduğu kabul edilen haset, kişinin başkasının sahip olduğu şeyleri yitirmesini arzulaması, "bende yoksa kimsede olmasın" fikrine kapılmasıdır.

Her insanın içinde uyuyan şerli bir yılandır, haset.
Ama bu yılanı uyandırmadığımız sürece sorun yok.

Kıskançlık dozajında kalmalı. Dozajı aşarsa problem başlıyor.

Kıskançlık aileyi bitirir. Başarılı insanların önünü keser.
Kıskançlığın ileri safhası HASET.

"Ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi, hased de iyilikleri yer bitirir." (Ebu Davud, İbn-i Mace)

Haset; haset eden için bedduadır. Haset edilen için duadır.

Hasetin özünde “Allah’a sen işi bilmiyorsun” demek vardır. Kime, nasıl vereceğini bilmiyorsun, ben söyleyeyim. Falana vermemeliydin demektir.

Hasetin ilacı duadır. Haset eden, edilene dua ederse o ilaçtan içiş olur.

Felak suresinde 1. Yarattığı şeylerin şerri. 2. Karanlığın şerri. 3. Düğümlere üfleyenlerin şerri. 4. Haset edenin şerrinden bahşediyor. Yani kolaydan zora doğru gidiyor.

1) Hased: bende yok onda da olmasın.
2) Buhl: Bende var onda olmasın.
3) Şuhh: Onunki benim olsun.
4) Ğıbta: Onda var bende de olsun.
5) Seha: Bende var onda da olsun.
6) İsâr: Benim değil onun olsun.
7) Cûd: Bende yok ama onda olsun.
8)Fakr: Onda yok bende de olmasın.

FELAK SURESİNİ HAYATA TAŞIMAK

1. MADEM Kİ ACİZİZ, GÜÇSÜZÜZ O ZAMAN EN GÜÇLÜYE SIĞINACAĞIZ.
2. KARANLIKTAN, ZULÜMDEN, BİDATLARDAN, HURAFELERDEN UZAK DURACAĞIZ.
3. BÜYÜ, SİHİR, FAL GİBİ KÖTÜLÜK ARAÇLARINA YAKLAŞMAYACAĞIZ.
4. ELİMİZDEKİLERİ PAYLAŞIP, KARŞIMIZDAKİLERE BOL BOL DUA ETMELİYİZ.