FEDAKAR ANNE
1983 yılında Sivas da ahlak büro amirliği görevini yerine getiren komiserdim.Masamda oturmuş o gün okunup imzalanması gereken evrakları inceliyorum.Genel evi patronunun ayak işlerini takip eden şahıs içeri girdi ve elinde bulunan nüfus kağıdını bana uzatarak,sizin görmeniz gerekiyormuş efendim bu hanımın tescilinin yapılması için gerekenin yapılmasını istiyorum dedi.
Nüfus kağıdını elime aldım baktım Amasyalı hemşehrimdi. Bir Amasyalı olarak hemşehrimin genel evde çalışması için işlem yapmak istemiyordum bilmediğim bir duygu
Olmaz dememi gerektiriyordu amma görevimi de yapmak zorundaydım.Polis memurunu çağırdım ve gelen hiçbir nüfus kağıdını bana göndermezdin ifadesini alıp imzaya getirirdin bu kadının ifadesini almadan nüfus kağıdını bana neden gönderdin dediğimde! polis hemşehriniz olduğunu gördüm belki konuşursunuz tanışırsınız diye gönderdim dedi.
Söz konusu bayanı çağırdım hemşehrisi olduğumu da söyleyerek niçin burada çalışmak istiyorsun seni zorlamı çalıştırmak istiyorlar diye soru sorduğumda kadın hıçkıra- hıçkıra ağlamaya başlamıştı ne yapsak ne söylesek susmak bilmiyordu bir müddet kendi haline bırakmak en iyisi idi,bizde öyle yaptık iyice ağlayıp boşalıncaya kadar içimiz burkulalar kadına bakıp kaldık.
Memura daktiloyu getir bu bayanın ifadesini beraber alalım dedim.daktilo geldi kimlik tespiti yapıldıktan sonra
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!