Fecri Beklerken Şiiri - Furkan Sarıkaya

Furkan Sarıkaya
36

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Fecri Beklerken

Gecenin karanlığında
Işıksız ve hiçbir şey görmeden
Yine seni düşlüyorum
Ellerim kağıda rüyamı ağlıyor
Sokak lambaları yansa da
Gözlerim kağıttaki kelimeleri seçemiyor
Ve her zamanki gibi kalbim seni anıyor
Anacak...

İn cin uykuda
Birkaç köpeğin havlaması ve
Benim soluklanışım dışında
Hiç ses yok...
Ben de köpeklerle fecri bekliyorum
O en güzel vakti gecenin

Havaya bakıyorum kapkara
Niyeyse yıldızlar yok diyordum
Kapkaranlık... İçim gibi...
Halbuki sen yakınlarda olsaydın
Aydınlık saçardın etrafa, içime
Yıldızlar da yine seni parlardı

Yakında ufak bir konserim var
Benim aklımdaysa sadece sen
Sınavım var, hayatım var
Ama bir yanda aklımdan çıkmayan sen

Çağırmışım seni, gelmişsin
Ben sana dayanamam yarim nidası atarken
Sahne kenarından gülümsemişsin
Ardından konser çıkışı kaçıp gitmişsin
Bende kapıda herkesi bırakıp
Peşinden koşuyorum...

Çıkış kapısında yakalıyorum seni
Kolundan usulca tutarak
İsmini haykırıyor ve
Nereye diye soruyorum
Sense naif gülüşünle
İçimden bir anlığına gelip geçerek
Kibar bir ses tonuyla
Sesine sağlık, çok güzeldi
Ben etrafta çok görünmek istemedim
Ve sessizce uzaklaştım hengameden...

Bense diyorum sana
Ne kadar hengame de olsa
Seni onların arasında görmemek mümkün mü?
Kör olmak gerekir
Seni görmemek için
İnsanlar rikkatle etrafta dolanırken
Senin süheyl yıldızı gibi didarın
Tecelli ediyor her an yüzüme
Ve ne olur gitme, az daha kal

O sırada bir fotoğrafçı geliyor yanımıza sessizce
Bense seni fotoğrafa davet ediyorum zarifçe
Kabul edip poz veriyorsun naifçe
Sen beni öldürüyorsun gittikçe
Ve bu da ilk fotoğrafımız oluyor seninle
Belki bir umut düşlediğim binlercesinden
Sadece biri...

Artık gitmem gerek diyorsun
Madem diyorsun git öyleyse iş, güç var
Bir yandan kalmak istesen de
Saatin geç olması seni durduran nesne

Nasıl gidiyorsun peki?
Ailenle gelmişsin
Tanış olmak istiyorum onlarla ve
Kendin gibi ailen de naif bir gülüşle
Selamlıyor ve tebrik ediyorlar beni...

O sırada dilim istiyor belki
Kondurmak bir veda busesi
Ama biliyorum daha zamanı değil
Tek hecesiz, yalnızca ellerimi sallıyor
Elveda diyorum, kısa sürmesini temenni ederekten

Ardından arabaya biniyorsun
Adeta bir kuğu gibi
Sen gidince gözlerimden
Sevinçten mi üzüntüden mi bilmem
Yaşlar akıyor
Ve beni dostlarım çağırıyor
Yanlarına gidiyorum
Bir şeyler söylüyorlar elbet
Lakin duymuyorum
Kulaklarım hala sesinde olmuş sağır
Gözlerim kalmış
Son bakıştaki gözlerinde...

Saat biraz daha ilerliyor
Herkes birbirine sarılıyor, tokalaşıyorlar
Ve artık dağılıyorlar...

Eve gidip kafamı yastığa koyuyorum
Yine biraz seni düşleyerekten
Vakit geçince istemsizce uykuya dalıyorum
Acaba sen de uyuyor muydun?

Seni düşünürken uykuya dalmaktan olsa gerek
Rüyamda tekrar didarın tecelli ediyor
Bana karşı...
Gözlerin yine...
O kadar parlak ki çehren...

Kulağa çok hoş gelen bir tınıda
Konuşuyorsun benimle
Ardından hiç bitmesin istediğim bu rüyadan
Maalesef yine kalkıyorum, uyanıyorum
Sabah olmuş, kuşlar cıvıl cıvıl
Dışarıda belediye parkının havuzundan
Su şarıltısının sesini pek ala seçebiliyorum
Ama kulaklarım sadece seni duymak istiyor
Bütün benliğim sana aşık...

Hahh... Yine muzdaribim ama
Bir o kadar umutlu...
Rabbim seni gösteriyorsa rüyamda
Vardır bir bildiği...
Eve, şimdi fecre geldim
Bekledim tüm gece seni düşünerek
Vakit yavaş yavaş ilerliyor
Uyusam iyi olacak
Umarım yine seni görürüm...

Furkan Sarıkaya

Furkan Sarıkaya
Kayıt Tarihi : 4.6.2022 10:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


4 Haziran 2022 günün başlangıcında, gecesinde şair fecri bekler. Güzel akşamdan Fecre kadar sevgiliye mektuplar yazar kendince... Onu düşler, onunla hiç yaşamadığı bir anısını ona anlatır biraz... Sabah ezanı sesiyle fark eder artık uyuması gerektiğini...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Furkan Sarıkaya