nasıl diyeyim Z.....
ağzını kıpırdatıyor bak gidişler
biz ne çok...
biz ne çok şeydik seninle
candan mı geçeceğiz
göz kararı hüzünler mi verecek
bu karar birbirimize
içimiz bir dünya
o telkari kurşun düşhanemizde
bilmem ki ne zamandır dönüp duruyor,
gündüzden gecemize
yolu ayan beyan ayaktaki zincirlerin
yazgı uzun acı
ben bana gidiyorum,sen sana
emanete bırakıp dünü
ve neden böylesine
su ateşe sarıyor günü
rüzgar mı yedik Z.....
kendini bir şey sanamazken,
koynunda düş besleyen yeşiller
çiçeksiz sonraların kundağı,
herkes kendi yarınını örtüyor üzerine
kehribar tespih iplerine asılı
sallanıp,çekilen sabır
üşüyor hal ve gidişlerin nabzı
gece bekçisiyken hüzün
al rahlemi ver duanı
bir omuzu yerde iken
bahşedilmiş ,
o beş heceli sözün
hadi o uzağa gidelim Z.....
bir kaç kulaç atıp,
güneş yanığı deniz beslediğimiz
göz nemimi boyasın,
kız kanatlı martılar
el ilinde
el elinde
elalemleşmeden duygu kulları
dalga olup kırılalım iyice
su kıyısını dövsün
tokmak davulunu
halaya durmuşken an
gidelim Z.....
bekleme dese de ölüm,
yine de beklesin aşk
yanarsa yansın can...
Kayıt Tarihi : 2.7.2017 14:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sayın Demir Mutlugil., şiirlerinizdeki zengin ironiyi., kelimelelerinizin dansını özlemiştik...
Kaleminize sağlık...
TÜM YORUMLAR (1)