DAĞLARCA
Dedim, “Nasıl tutulur, bu gümüşlü dizeler? ”
“Seslerden örülmüş ağlarca.” dedi.
Dedim, “İyi insanlara rastladığın oldu mu? ”
“Okullar dolusu, köylerce…” dedi.
“Kaç boy derindedir inciler? ” dedim,
“Boylarca.” dedi.
“Bir mısraya, kaç gün emek verirsin? ” dedim.
“Aylarca.” dedi.
Dedim, “Şiirin öz suyu, kaç sepet meyveye yürür? ”
“Bağlarca.” dedi.
Mustafa Kemal’in ömrünü sordum,
“Çağlarca! ” dedi.
Dedim, “Kaç demet has şiirin var? ”
“Dağlarca! ” dedi.
“Nedir? ” dedim. “Şairliğin nedeni? ”
“Şu dünyada gönül eylerce.” dedi.
Dedim, “Nasıl yansır, bu ışık, bu erk? ”
“Gönlümdeki dolunaylarca.”dedi.
Dedim, “Adını bağışla ey büyük şair! ”
“Dağlarca” dedi.
Orhan Seyfi Şirin
Orhan Seyfi ŞirinKayıt Tarihi : 5.11.2009 02:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Orhan Seyfi Şirin](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/11/05/fazil-husnu-daglarca-ya-siir.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!