İnanınız, elimden gelse sürekli kültür-sanat konularıyla hemhal olacağım. Bizlere dostlarımızdan gelen kitapları, dergileri, sosyal ve kültürel çalışmaları köşemde yazacağım. Ona bile fırsat vermiyorlar.
Evet, Elâzığ tarihinin belki de en güzel, en verimli, en nezih günlerini; ‘kutlu doğum haftası’ vesilesiyle yaşayacak. Bu haftalarda, manevi doyuma erişeceğimiz günler, geceler olacak. Ezel-ebed bütün zamanın özlemini çektiği, ‘asrısaadet’ yıllarına yolculuğumuz olacak. İnşallah, o hal ile birlikte kavrulacağız, o hal ile birlikte yıkanarak arınacağız!
İl Müftümüzün gayretleri bizlere de ayrı bir şevk, aşk, muhabbet ve heyecan veriyor. 14 Nisan akşamı, şairlerimiz Allah Resulü(as) için yazdıkları şiirleri okuyacaklar. Şiir, ‘hikmettir’ derim. Şiirde, ‘nutku ilahi’ vardır derim. Şiir, manevi bir doyum, bir haz olan, ‘kalbe dökülen ilhamdır’ Nur seyyareleri, ilahi terennüm, tefekkür halidir. Merhum Süleyman Çelebi’yi asırlar boyu aynı vecd ile nasıl dinleriz? Ey gönül, ne mutlu sana ki, ‘sevgililer sevgilisi’ sende tecelli ediyor. Akıl, gün olur aczimdir benim. İdrakim, gün olur gariptir. Gel görelim ki, o tecelli anı yollardaki ışıkların rağbetine şimşek hızıyla düştüğü andır!
Evet dedik, her hamiyetli faaliyeti yüreklerimizdeki en içten coşku ile alkışlarız. Bu yıl, Elazığ Valiliği ve Diyanet Vakfının birlikte düzenlediği, ikinci kitap fuarı da bir nezih iklimin kazandırdığı vuslat günleridir.
Niyetimiz nedir? Bir Hazar gibi, bir Türk Dünyası Ödül Töreni gibi, Elâzığ Kitap Fuarının da, ‘uluslar arası’ bir markaya kavuşmasıdır. Olmaz diye bir şey yoktur; Niyet ve istikamet hayırlı olursa, varacağınız yolda hayırlı olur.
Bizlerin bu fuardan bekledikleri nedir; yazarlarımız ile okuyucunun buluşması, birlikte hasbıhal etmeleri. İmza ve sohbet günlerinin sıkça yapılması. Elâzığ, öncelikle ‘bir üniversite’ şehridir. Bu coğrafyanın, ‘irfan istasyonudur’ Medeniyet ikliminin 21. asra hasreden rüzgârlarının estiği yegâne merkezidir. Elâzığ için, ‘tarihi buluşturan şehir’ dedik! Şiirin, sanatın ve musikinin özge diyarı dedik. Bu diyar, cennet pınarlarından ab-ı hayat çeşmesi olarak da bilinen Fırat’ın hemen yanı başında, tarihi boyunca ‘fazıl bir şehir’ olmanın edeb vuslatındadır.
Kayıt Tarihi : 12.4.2009 00:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!