Gün taze tıpkı somun bir ekmek gibi
kokusu sindikçe siniyor göğsüme
guguk kuşları mırıldanıp duruyor yine
hava keskin bir bıçak gibi
ve düşüncelerim çırılçıplak
Ey sabah
ağarmaya yüz tutan saçlarımda
yine belirdi ışığın
hissiyatıma be tercüman bakışın
ikimizinde yüzünde
ayrılık rüzgarları esiyor yine
bilir misin ne kadar zordur yalnızlık
bilir misin ne kadar ağırdır seni düşünmek
şu buşucumdaki dalgalanan gece
daha iyi bilmez mi yüreğimden taşan sevdaları
susma sende söyle
Bir şehir hülyası değil dalıp gittiğim
bu şehir aşk kokuyor bu şehir yaralı
bilmem senden sonra bütün yollar nereye çıkar
kolay mı gözlerden yaşları akıtmak
kolay mı sandın yitik bir gönülle bu şehri yaşatmak
Kimbilir şimdi gecen
hangi serzenişlerin yağmurlarıyla ıslanır
yol ver ıslansın yüreğin
tututklu kalmasın
gözlerine bedel yalnızlığa demir atanlar
An gelir her şey karışır yokluğa
her şey yekle yeksan
her yey tar u mar
her şey herc u merc
Ne dün bugüne
Kış günü ahirim
Soğuk bir düş
Yıllara ve yollara eyvah
Eyvah ömürden gidene
Ne tatlı bir düş idi senlen yaşamak
Serzenişlerin kervanında
yalnızlığın tellallığına soyunmuş gitmiş ömrüm
dalga dalga kıyı kıyı aşınmış gitmiş ömrüm
Derpey gün batımlarıyla yitik
karanlıklarla örtük kalmışki bitmiş ömrüm
Ansızın bölünür uykularım
tıpkı şimdiki gibi
ne son bulacak gidecek karanlıklar
ne ben unutup gideceğim seni
sararan her başak yere düşen her yaprak
Ulu bir çınarın yalnızlığına soyundum
der pey rüzgarlar esiyordu gün batımlarıyla yitik
sonra Memduh Şevket ESENDAL hatıra geldi
hani diyordu: "Gün geçtikçe yalnızlaşıyorum ne ben kimseyi seviyorum ne de kimse beni arıyor "diyordu




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!