Nerede,solmuş bir gül bahçesi,
başını eğmiş bir başak,
toprağını geri almak için,
kıyıları öfke öfke döven bir dalga görsem,
sen düşersin aklıma,
eşsiz memleketim Fatsa!
Tarihine not düşmüş elbet de Makedonyalı İskender,
ama,bilirsin ki,
asıl tarihi yazmıştı sevdaları uğruna can verenler.
Pontus devrinin izleri,
silnmeye yüz tutmuş Çıngırt Kaya'da,
oysa,
harman olmadan bonu vurulan başaklar misali yiğitlerin,
aslanların ayak izleri hep kalacak Fanizan'da.
Sakın,
hüzün selki akmasın Çullu Tepesi'nden sahiline,
bakma sırtında kambur gibi duran yüklerine,
suların yeniden yatağına dönecek elbet sellerin çekildiğinde,
dün,
ülkemin dört bir yanına yaydığın ışık,
ve
o ışığa koşan milyonlarca aşık,
yarın yine seninle aydınlanacak,
seninle yanacak.
Masmavi gözlerin,
yemyeşil urbanla,
dilden dile dolaşacak yakın tarihin.
"Dön gel" dercesine sesini duyarım derinden,
sesini sesime katmak için gün sayarım Fatsa'm içimden.
Kayıt Tarihi : 1.2.2013 08:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!