son halin usum’da
yüzümde
yüzünün çizgileri
hiç bir şeyi özlemedim,
sesine uyanmayı özlediğim kadar...
bir martı uçuyor
kurumuş okyanus üzerinden
uzak şehirlerin
poyrazında yorgun bedeni
ruhunu kaybeden gelinciğim
ödünç verilen bir canın var
göreceğini gördün
göremediğin gecede kaldı...
koca bir yurtsuzluk belirecek içinde,
iadesiz mektup gibi gönderileceksin
gecenin şerefli saatinde
sustum! solgun nefesimin hırlayan göğsünde
gözlerim sığ uykulara mahkum
düşünemezken...
düşüncemin bilgeliğinde,
düşünemezken bildiklerimi
yıkık kelimeler dans ediyordu...
gözlerine baktığım da,
sözlerinin havada intaharını gördüm..
yüreğinin voltarını duyuyordum,
Dostluğa Davet
yağmur yağıyor şehrime
bulutlar düşlere gebe
sırıl sıklam bir hüzün düşüyor tenime...
bu yağmurlar neden 'Huy' değiştirmez
neden her damla Bir 'Umutla' yere düşer
ve neden 'Güller' böylesine kırmızı açar
birtürlü anlayamam sen yüzüme baktığında.. ...