Kadın son kez dokundu;
Ve bıraktı adamın avuçlarına
Bakmalarından bir hatıra.
Şimdi adamın avuçları
Yemyeşil ağlıyordu,
Kendimi yitirirken ben
Kemirilmiş bir kitabın ağrılı sayfalarında
Varlığın ile yokluğun arasındaki sen
Eksik bir cümle olarak
Yine çıkıyorsun karşıma
Unutmayı düşünürken onu,
Yine Onu unutmayı düşündüğü için
Onu düşünüyor olmayı
Sürdürüyordu…
Sesinin yırtılan yerinde
Bir tarafım
Hep cevapsız kalıyor bu kalabalığa
Her adımımda
Beynim biraz daha uyuşuyor
Her adımımda
Kızılcık darbelerinden bir yol
Göğü
Avuç avuç içip,
Çocuk gözlerimle
Sana dokunur gibi
Çoğalarak bakacağım
Uzaktan.
Dar beden
Sırrını, eşyada aradı...
Ancak batık bir gemiyi yağmalayan
Zarar düşünceleri,
Ayaklarından tarihe asıldı...
Ey acı…
Kim bilir kaç kez değiştirdim adını?
Sana geldim tekrar,
Yalın ayak saptım sokağına
Ardına kadar açıktı kapılar…
İç içe geçmiş,
Çatallı dalların sonsuzluğunda
Nehirler boyu küllerini dökerek zamanın,
Her gün yeniden
“Biraz ürkerek,
Biraz bilerek”
Kadehimin tadı gibisin
Önce acı
Sonra keyfimin anlamı
Uyuşmuş beynimin
Tek kuruntusu sensin
Eskimiş düşüncelerimin
Gözlerimin yeşil nemi,
Mor yakutu zihnimin.
Teninin iklimlerinde arındım
Parlak ve zehirli salgısından
Yakıcı nedensizliğimin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!