kendi yolumda yürüyorum işte
bir huzur...bir dinginlik...
bilirim senin terazin
acıyı da tartar, hüznü de
dallarını kırıyorken kayısı
canım senin elinde
gölgem senden ibaret
her gemiyle gittim, peşinden gittiğimi sanarak
hiçbir denizden daha dönmedim
çakallar gerçekti, tilkiler, kaba postlar
çocuğun yere düşerken çıkardığı sessizlik
havada bir lastik top
gibi patlayan kubbe
soluksuz çatlayan ev
çocuksuz ölü sokak
bu bahçem son bahçe
bu son ekmeğim
yediğim
bu viranede
Allah’ım öğrendim giden gitmiştir
İyi geceler efendim, geldim ve gittim
Kimseye bir şey demeyecektim
Bir kesik açılmış bir kütükte
Kelebekler fışkırmış gibi bir şey oldu, konuştum
Ey kelimem, sevgilim, beni savun.
Sen oturmazsan
Boş kalır yerin
Muhammet Safa
(Edebiyat Ortamı, 39)
Masaydı, kelimeler bekliyordu
Tahtaydı yuvarlaktı ve tek ayaklı
Saman renginde
Lililer tuzak kurar, Lililer tuzak kurar
Aklında tutuyordu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!