Bir tarafta ölüm var bir tarafta yaşam,
Nedir seni benden farklı kılan...
Sende doğarsın benim gibi,
Gittiğimiz yer aynı.
Sadece aradaki çizgide yaşadıklarımız mı
Sana anlam kazandıran...
Güzel olduğunu mu sanıyorsun...?
Gri bir kasvet var duvarlarında.
Sende yaşayan mutlu mu?
Neşe yok pencerelerinde,
Bir renk versen balkonlarından...
Beyaz perdelerle olmaz ki canlılık,
Ben düşünen bir adamım
Oturmuşum bir çay bahçesinde
Denize çıkan ara sokak karşımda
Gökte uçan martılar
Sesleri kulaklarımda
Ben düşünen bir adamım
Hiç sarı yağmurluğum olmadı benim
Hep siyahtı kafam rengim
Gri bile yoktur gözlerim
Ne asilim ne özelim
Ne krem bilir ellerim
Nasırlı, şişman parmaklarım
''Baban öldü, sen neredesin?'' diyorlar.
Ben bıraktığı yerdeyim, asıl o nerede...?
Kaç kere ıslattım seni
Gözyaşlarınla
Hiç kurumadan
Bir daha bir daha
Kaç kere dumanında boğdurdum
İçtiğin sigaralardan
Kavganın adı hayat değil artık
Sadece hırslar savaşı,
Düşünce zinciri, güç tahtı
Yaşanan hayat, hayatlar
Anlamsızlık içinde yaşayan
Sözde düşüncelerinin kafasına ineceğini bilmeden
İnce gülüşünü özledim...
Gururundan ödün vermeyen bakışınla,
Alay eden yüreğin.
Kutusundan tek tek çıkarak yanan kibrit gibi düşüncelerin...
İnce gülüşünü özledim...
Bekletmeleri uzun tutan,
Labirentte peynirini arayan fare değildi onlar,
Ne açlık çekiyorlardı, ne özgürlük istiyorlardı,
Bir öfkeyi paylaşıyorlardı sadece.
Kendi varlıklarına
Ellerinden kan akıtıp,
Kin kusuyorlardı.
Kendine ait bir kimliğin bile yoksa bu hayatta,
İnsanların lütfettiği kadar yaşarsın...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!