Nepiyosunuz, iyi misiniz? Ben pek hasdayın.Neren sızleyo derseniz, hangı birini söleyin.Her bi yanım sızleyo.Galp va, şeker va, tansiyon va, rometizme va, siyetik va.Omayan bi şey yok.Market gibiyin işte, her bi şey bulunuyo.
Unca periz yapıyon, iyi omeyon.Hap yuduyon, u da kâr etmeyo. Öne her şeyi yimen. Yımırta dokunur misal....Yağda yımırta yidim mi, öset (o saat, hemen) belli ede. Hemen göynüme bi bulantı gelir. Emme(ama) , dobalan (lop) bişir,üstüne aycik duz, aycik garabiber ek yi.Yi canım, isdesen viyolinen(viyolle) yi. Hiç bi şe omaz. Portakal da öne.Bicik portakal yiyin, öset belli ede. Midem eşir. Delinecek gibi olur. Emme; portakalı sık, içine de aycik de ilimon sık, iç canım, istesen bidonunan iç.Hiç bi şe etmez. Nuçun böle oluyo, ben de annayamadım.
Atık(artık) ölmekden ne gorkduğum yok. Şu bacaklamın ağrısından iki günde bir dokdura gitmekden gurtuluverin. Emme (ama) öteki dünyada ırahat bırakacakla mı bakam. Sorgu sual başleyo, cenazen ta(daha) mezelliğe (mezarlığa) vamadan. Şunu neye şöle etmedin, bunu neye böne etmedin? ....Nereye gitsen ırahatlık yok. Neparız bilmen. Bi de deyon ku: Amaaaan deyon. Herkeş nepasa ben de unu yaparım öte dünyada.Acemilik kötü. İsan(insan) on yo(defa) ölmez ki! Ölüp öleceğin bi sefer.Eeeee unun uçun da acamı olacan...... Aman bırakam şu ölüm lafını, öte dünya lafını.Ölümün yüzü soğuk.Ölüm deyince buz gibi odum.
Buz deyince aklıma gedi.Televizyonda bu pateni seyrediyodu bizim çocukla.Aycık da ben baktım, şöle gözümün ucunnan.Buz pateninde bıçak sırtı gibi bişeyin üstünde duruyolla. Amanin oğlanla gızları sıpıdı sıpıdıveriyolla(atıyorlar) .Atıp atıp dutuyolla.Unna(onlar) da kedi gibi ayaklanın üstüne düşüyolla. Noluverecek? Müzümsuz(lüzumsuz) şeylerinen uğraşacağınıza, işe yarayacak bi şelye yapın, de mi? Buz üsdünde gaymak marifet mi? Bi de eni gonu buz dutduryolla yelleri(yerleri) heva yere(boşuboşuna) . Boşuna ceyran(elektrik) parası.U gada(o kadar) yer buz dutuncaya gada(kadar) , kimbili kaç bin kilo elatdirik yakıyolla.Yazık yazık unca ceyrana.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...