Akşamlar yangın içinde
Günün telaşı alev alev
Yanıyor yüreğimde...
Sen diyeceğim ufka
Sen yanıyorsun.
Ben taş gibiyim burda.
Kaptım düşlerimi,
Ve kilitledim odama,
Artık çıkamazlar, karşı koyamazlar,
O cılız irademe ve bana…
Sakladım hayallerimi,
Seni seviyorum, ilkyaz düşünceli
Gece bakışlı yarim.
Seni her günün doğumunda
ve hergünün akşamında
Çığ misali artan bir aşkla seviyorum.
Seni her feryadın çığlığında
Ekim'de hep ortalık bunalımı yaşarım
Vasatlıkların garip iç sızısı...
Ne yazın ateşi, hızı, kan kaynaması
Ne kışın soğuk nefesi, duygusallığı.
Ben hep Ekim'de ağlarım.
Hep aşığımdır Ekim'leri
Yaşam o denli boş o denli yıpratıcı ki,
Gözleri alaca şafakta parlayan yârim,
Dayanmaya takatim kalmadı yardım et,
Aman diliyorum senden…
Yalvarışlarımın en sarsıcı olanı bu,
Geceyle gündüz sevişti Ankara’da
Günah ve sevaplar dondu kaldı
Aşk ve nefret sardı içimi
İntihar sancısı var karnımda
Yeni utançlara gebe doğan gün…
Bir çizik daha atacağım kara kaplıya
Kirpiklerin süpürdü
Gözyaşların yıkadı
Gözlerin aydınlattı
Dağlanmış gözlerimi.
Taze kavrulmuş kahve çekirdekleri
Bu sıcak Temmuz gecesinde
Seni anacağım kimin usuna gelirdi ki?
Sonra sana acıyacağım,
Merhamet duyacağım, sakın ha kin değil,
Seni küçük bir çocuktan sayacağım
Aklına gelir miydi?
Kısır bir kadın gibi kader
Göğüslerinden taşan bereket
Hep üvey çocuklara kısmet….
Gözüm yok, siz meşke devam edin
Bağımlılar, sosyal içiciler
Farkı yok birinizin birinizden.
Güneş doğuyor, tam tan vakti, gün ağarmakta,
Gözlerinin rengi deniz, usul usul kıpırdamakta,
Çiğ tutmuş yapraklar, gözyaşlarının buğusu bulutlarda,
Ey serseri ruhum, yine aklın şu kuşun kanadında…
Uslan diyorum, dinlemiyorsun, şu taşlaşmış yüreğin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!