Kızıyor kafam birilerine
Anlatsam da anlamıyor birileri
Şaşıyorum bencilliğine birilerinin
Böyle nasıl yaşadıklarına,yaşayabildiklerine...
Nasıl yettiğine bu kadarcık bilmenin birilerine...
Sancılanıyor sanki yüreğim
Senin gözlerinde bana minnet yok
Geç kalmış bir cevaba hesap sorma var
Bir teşekkür,bir mutluluk,yapmacıklık yok
Hakkı olmanın verdiği hesap sorma var.
Zaten bana ait değil sana verdiğim şeyler
Yanında olsaydım
Öperdim ellerinden son kez
O buruşuk ve zayıf yanaklarından da.
“Babama selam söyle” derdim, dedeciğim.
Yanında olsaydım
Yola düşmüş ardında koymuş gençliği
İlahi aşk ile dolmuş benliği
Ruhuna işlemiş her güzelliği
Yunus’taki yari düşünüyorum.
İçimde pişmanlık,içimde hüzün
Sana istesem de yazamıyorum
Kalemim,kelamım,nutkum tutuldu...
Ödenmez borcum var sermayemse yok
Karşına çıkmaya yüzüm kalmadı...
Doğduğum gün verdin yirmidört altın
Biz okurken sen tarlada çalıştın
Eve geldin oturmadın çalıştın
Biz uyduk dantel vardı elinde
İlmik ilmik uyumadan çalıştın.
Biz büyüdük çalışmaya başladık
Seyrediliyorken bir yerlerden
Ve kayıttayken herşey
Bütün gemileri yakmaları
Bütün köprüleri yıkmaları
Bu kadar kolay harcamaları
Çamurlaşmaları...
Küfür batağında gelmiş dünyaya en beyaz renklerde…
Kalem karadır kağıt beyaz da olsa
Her darbede beyazı istiladır yaptığı kalemin.
Karanlığın istilası masumiyeti.
Boşunadır çığlıklar,gözyaşları
Çırpınışları.
Adama benziyor herkes dünyada
Namus lafı kalıyor hep havada
Şampiyon insanlar insan satmada
Eğri ölçü ile doğru olmuyor.
Ölmeden ölmeyi öğreniyoruz
Gelincikler güzeldir açar güneşe
Dokunsan incinir solar hevesi
Sevilmeyi ister ama zordur sevmesi
Gönülden sevmelisin.
İncecik dalları savrulur rüzgara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!