Kızıl şafaklarda parlayan O kızıl saçlar.
Masmavi denizin üzerinde ayın şavkı var.
Sonsuzluğun gümüş tepside sunduğu sayısız ilaçlar.
Gönül derdimin ilacı o kızıl saçlarda saklılar.
Ateş düştüğü yeri yakar.Yaktığı yer neye yarar.
Senin kokun güldendir güldendir ya rasulallah
Sen gülünce güller açar açar ya rasulallah
Seninle şereflendi bu alem şeref buldu ya rasulallah
Hasret dolu bekleyiş sona erdi sen gelince ya rasulallah
Yalansız,saf tertemiz mis kokulu bir ruh
Atam' İstikbal göklerdedir, buyurdu.
Bu sözünü cümle aleme duyurdu.
Sabiha Gökçenle ilk Şahini uçurdu.
Burası savaşan Şahinler yurdu.
Gökleri işaret eden yüce bir el.
Yenilemek,evet bir hastalık olsa gerek.
Yenilemek bol,bol para harcamak demek.
Gece gündüz demeden çalış emek emek.
Değermi? bir çılgınlığa kendini esir etmek
Arabam eskidi. belli oldumu yeni yafta?
GÜZEL SÖZ SÖYLEYELİM
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli bir özellik olan konuşma yüce yaratıcı tarafından insan oğluna emanet edilen, layık görülen, insanı insan yapan en önemli bir nimet, en güzel bir devlettir.
Âdem dedemizden efendimize kadar gelen bütün uyarıcıların amacı bu güzel lisanı yani dili kullanarak insanları ahlaka, doğru yola sevk etmekti. Güzel ahlakı ilke olarak benimsetmek onların tek amacıydı. Bu konuda insanlar bazen başlarına gelen felaketlerin sebebinin sırf bu lisandan dilden olduğunu fark edip pişman olarak doğru yola girdiler. Dil zamanla güzel söz söyleme sanatı olan edebiyatı da ortaya çıkarmayı başarmış. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bu işten geçinen meslek haline getiren sanatçı ve edebiyatçılarımızda vardır. Divan edebiyatı şairlerimizin önemli bir kısmı başta padişah olmak üzere ileri gelen devlet adamlarına methiyeler düzerek keselerini bol bol doldurmuşlardır. Fakat bazıları da ileri gelenler hakkında kötü söz söyledikleri içinde başlarından olmuşlardır. Tarihimizde bahsi geçen konularda örnekler çoktur. İnsanımızın yüz akı olan bizim yunusta şöyle demiş;
‘’Sözünü bilen kişinin, yüzünü ağ ede bir söz.
Sözü pişirip diyenin, işini sağ ede bir söz.
Bir Beyaz düşlüyorum.Akça,pakça,tertemiz.
Bir Beyaz düşlüyorum.Uçsuz,bucaksız,derya,deniz.
Bir Beyaz düşlüyorum.İçinde sonsuz mavilikler saklı.
Bir Beyaz düşlüyorum.Beyaz güvercinler gibi kanatlı.
Bir Beyaz düşlüyorum.Bütün renkleri içine alan.
Bir Beyaz düşlüyorum.Yaşansada geriye beyaz kalan.
Evimin penceresinden doğan sabah güneşi.
Doğ,doğ bir daha doğ.Bebek neşesi.
Yüreğimi,evimi ısıtan evrenin meşalesi.
Sensiz nasıl aydınlanır? evimin her köşesi.
Sen olmasan çekilirmi? Bu Hoyrat kışın ayazı.
Bir Umut Işığı,çok az,ama var ufukta.
Biraz eğreti,biraz kırılgan,biraz uzakta.
Belli belirsiz,çırpınıyor,can çekişiyor,azapta.
Vakti gelince canlanır,parlar belki,bir solukta.
Cansız tohum canlanır,hayat bulur,toprakta.
Rahmetler içinde bir çiğ tanesi İçinde bin inci.
Hepsi birbirinden güzel,birinci sayılır gelse'de bininci.
Ellerim titrer sayamam acaba hangisi birinci.
İçlerinden seçilir gelir Ramazan ayı bin incide bir inci.
On bir ayın sultanı seçildi Ramazan ayı.
Yalnızlık dipsiz derin bir kuyu.
Kovayı saldım kurumuş suyu.
Bilmem kuyunun,bilmem çıkrığın huyu
Su gelirse beklerim bir ömürboyu.
Yalnızlık ıssız adada bir çiçek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!